Üniversite öğrencilerinin mesleğe ve hayata hazırlanma çabalarını ne kadar zorlu bir şekilde sürdürdükleri, üniversite öğrencilerine ve onların yaşadıkları ortama ilişkin yapılan araştırmalarda ortaya konan sorunlar ve öğrencinin gelişim ve uyum sorunları birlikte düşünüldüğünde bir ölçüde anlaşılmış olacaktır. Üniversite dönemi, gençlerin ciddi miktarda uğraş verdikleri bir hazırlık dönemi sonrası genel olarak aileden uzak olmaları sebebiyle bağımsızlaştığı ve dolayısıyla bireysel sorumluluklarının arttığı bir dönemdir. Özellikle ergenlik döneminin sonlarında başlayan bu dönemde, öğrenciler için bu döneme uyum sağlamalarının oldukça zor olduğu söylenebilir. Uyum sürecinin zorlaşması, aileden uzak olma sebebiyle bağımsızlaşan bireylerin sorumluluklarının artması, erişkin kimliği oluşturma, edindiği yeni ortamında ikili ilişkilerinde başarıyı yakalama gibi zorluklarla karşı karşıya kalan üniversite öğrencilerinde bu sebeplerden dolayı psikolojik belirti düzeylerinde artış olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı üniversite öğrencilerinin ruh sağlığı konusu önem arz etmekte ve özellikle üniversite döneminin hemen sonrasında, bireyleri hayata hazırlayan öğretmenlik mesleğini icra edecek olan öğretmen adayları düşünüldüğünde bu konunun önemi artmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı; İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı sürecinde öğrencilerin psikolojik belirtilere sahip olma düzeylerinde bir farklılaşmanın olup olmadığını incelemektir. Araştırmanın bir diğer amacı da İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı sürecinde öğrencilerin psikolojik belirtilere sahip olma düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlenmesidir. Bu araştırma ilişkisel tarama yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Bu yöntemde öncelikle var olan durum var olduğu şekliyle ortaya konulmaktadır. İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programında okuyan öğrencilerin lisans eğitim sürecinde ki ruhsal belirtileri bağımlı değişken, cinsiyet sınıf düzeyi ve öğretim türü (I. ve II. öğretim) değişkenleri ise bağımsız değişken olarak ele alınmıştır. Araştırmanın örneklemini; cinsiyet bakımından 205 kız (%69) ve 92 erkek (%31), sınıf dağılımı açısından 82 1.sınıf öğrencisi (%27,7), 80 2.sınıf öğrencisi (%26,9), 80 3.sınıf öğrencisi (%26,9), 55 4.sınıf öğrencisi (%18,5) ve son olarak öğrenim türüne göre ise 142 I. öğretim öğrencisi (% 47,8), 155 II. öğretim öğrencisi (% 52,2) olmak üzere toplam 297 öğrenci oluşmaktadır. Araştırmada veriler iki ölçek yardımı ile elde edilmiştir. Kişisel Bilgi Formu (KBF): Kişisel Bilgi Formunda katılımcıların cinsiyet, sınıf düzeyi ve öğretim türüne ilişkin bilgilere ulaşmaya katkı sağlayacak sorular sorulmuştur. Ruhsal Belirti Tarama Listesi ( SCL-90- R): Deragotis tarafından 1977 yılında geliştirilen SCL-90- R kendini değerlendirme türü bir psikolojik belirti tarama aracıdır. Psikolojik ve bedensel belirtileri, bireyin içinde bulunduğu zorlanmanın ya da yaşadığı olumsuz stres tepkisinin düzeyini ölçmeye yönelik olarak geliştirilen ölçeğin ülkemizdeki geçerlik-güvenirlik çalışmaları Dağ (1991) tarafından yürütülmüştür. Toplam 90 maddeden oluşan test hiç (0), çok az (1), orta derecede (2), oldukça fazla (3) ve aşırı düzeyde (4) şeklinde 5li Likert tipi değerlendirmeye dayanmaktadır. Veriler paket bir istatistik program yardımı ile analiz edilmiştir. Analiz yöntemleri olarak; bağımsız gruplara da ortalamaların karşılaştırılması için t-testi (Independent t-Test) ve ikiden fazla grup ortalamalarını karşılaştırmak içinde varyans (One-Way ANOVA) analizi kullanılmıştır. Bulgular; İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı öğrencilerinin somatization, obsessive-compulsive, depression ve phobic anxiety psikolojik belirtilerine sahip olma düzeyleri cinsiyet değişkenine göre farklılaşmaktadır. Öğretim türünün, öğrencilerin psikolojik belirtilere sahip olma düzeylerinde obsessive-compulsive , interpersonal sensitivity, depresyon, Anxiety, Hostility, phobic anxiety , Psychoticism ve Total mental açısından bir faktör olduğu bulunmuştur. İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliğinde okuyan öğrencilerin psikolojik belirtilere sahip olma düzeyleri sınıf değişkenine göre farklılaşmaktadır. İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliğinde okuyan öğrencilerin psikolojik belirtilere sahip olma düzeyleri bölüm tercih sırası açısından farklılaşmamaktadır. İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliğinde okuyan öğrencilerin psikolojik belirtilere sahip olma düzeyleri bölüm seçme nedenlerine göre incelendi- ğinde bir farklılaşma bulunmamıştır. İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliğinde okuyan öğrencilerin dünyaya geliş sıralarının obsessive-compulsive, interpersonal sensitivity, depression ve Psychoticism psikolojik belirtileri açısından bir faktör olduğu bulunmuştur. Bu araştırmanın bulgularına dayalı olarak aşağıda ki öneriler yapılabilir: Öğrencilerin ruh sağlıklarını iyileştirici, önleyici ve zenginleştirici PDR Hizmetlerini almaya yönelik gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. I. Sınıf öğrencilerinin uyumunu sağlayıcı ve olumsuz davranışlarının ortaya çıkmasını önleyici bakımdan oryantasyon hizmetlerinin kapsamlı ve sistemli bir şekilde yapılması gereği ortaya çıkmıştır. Lisans Eğitim programına kayıtlı tüm öğrencilerin aldıkları mesleki eğitim programına ilişkin ulaşılabilir beklentiler oluşturmaları için sahip oldukları kaygı- ların araştırılması ve giderilmesi gerekmektedir. Mesleki yönlendirmenin hem alınan hem mesleki eğitim programında ki başarıyı hem de ruh sağlığını etkileyen bir faktör olduğu ortaya konmuştur. Mesleki tercih sürecinin daha bilinçli bireyin ilgi ve yeteneklerine uygun bir biçimde yapılması ruh sağlığını koruyucu ve zenginleştirici bir faktör olduğu görülmektedir. Bu bağlamda meslek tercihine etki edecek tüm faktörlere yönelik müşavirlik hizmetlerinin verilmesi kaçınılmazdır. Bu çalışma diğer bütün lisans programları içinde yapılabilir ve ruh sağlığı belirtilerine sahip öğrencilerin akademik, sosyal ve eğitsel işlevsellik düzeylerinin karşılaştırmalı olar