TY - JOUR TI - İKİ TUTKU İKİ DÜNYA AB - Bu çalışma, David Hume’un tutkular teorisinin, klasik felsefe tarihiyle olan karşıtlığını René Descartes’ın tutkular teorisi örnekleminde göstermeyi amaçlamaktadır. Descartes’ın ruh ve beden ayrımına ilişkin görüşlerinin, tutkuların ahlakla ilişkisine dair fikirlerini şekillendirdiği ve ahlak soruşturmasının, beden ile tutkular arasında yapılan köktenci ayrım üzerinden okunmasına dayandığı savlanmıştır. Hume açısından bu bakış açısı son derece sorunlu olduğu gibi, kısır tartışmaların da kaynağıdır. O’na göre temel problem tutkuların kaynağı değildir. Hatta bu tutum, tutkuların üzerini örtmekten başka bir işe yaramayan sahte problemler silsilesini doğurmaktadır. Tutkular üzerine soruşturma, onların tanım ve kaynakları ile ilgili değil, kendileri de izlenimler ve tasarımlar oldukları için, birbirleri arasındaki ilişkiler ile ilgilidir. Ahlaka dair soruşturma, izlenimlerin ve tasarımların ilişkilerine dayalıdır ve bu ilişkiler, tasarımların kendilerinden türetilemeyeceği için, söz konusu etkinin nereden kaynaklandığına ilişkin soruşturmayla aynı sınırları paylaşır. Hume için tutkular, ahlakın ve tüm toplumsal biçimlerin de kaynağındadır. Descartes’ın tutkuları, ahlakı bireysel alana hapsederken, Hume’un tutkuları, ahlakın toplumsal temelini öne çıkaran bir bakış açısına sahiptir. AU - Erol, Taşkın AU - ERGÜN, ELIF PY - 2021 JO - Felsefi Düşün - Akademik Felsefe Dergisi VL - 1 IS - 16 SN - 2148-0958 SP - 82 EP - 107 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/454495 ER -