3 sonuç

Tümünü Listeye Ekle
Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin salgın döneminde Matematik dersinde öğrenme kayıplarına yönelik deneyimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden biri olan olgubilim (fenomenoloji) deseninde tasarlanan bu araştırma, 2021 yılı bahar döneminde Türkiye’nin farklı yörelerinde görev yapmakta olan, on (10) ilkokul öğretmeninin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda ilkokul sınıf öğretmenlerinin matematik öğrenme kayıpları olan öğrencilerin önkoşul becerilerinin yetersizleştiğini, hayata eksik başlayacaklarını; ders işleme sürecinde öğrenme ve öğretme bakımından bir takım olumsuz etkilerinin olduğunu, öğrencilerde de duygusal ve sosyal olumsuz etkileri olduğunu deneyimledikleri belirlenmiştir. İlkokul sınıf öğretmenlerine göre matematik öğrenme kayıplarının nedenlerinin ise öğrenci-çevre, öğrenci bilgi, konu, teknik koşul alt temalarıyla açıklandığı anlaşılmıştır. Çocukların gelecekteki akademik başarılarının olumsuz etkilenebileceği söylenebilir. Araştırmada matematik dersinde öğrenme kayıplarının uzun vadeli etkilerinin boylamsal çalışmalarla incelenmesi önerilmiştir.
Bu araştırma, ilk okuma ve yazma öğretiminde çocukların yaşadıkları problemleri ve çözümlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma nitel/olgu bilim araştırma deseninde planlanıp 20 ilkokul birinci sınıf öğretmeninin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları dil birimleri, çocuk, program ve aile ile ilgili verilerin çözümlenmesine yöneliktir. Sonuç olarak ilk okuma yazma öğrenmede çocukların dil birimlerinin algılanmasına yönelik problemlerle, aile ve programdan kaynaklanan güçlüklerinin olduğu görülmüştür. Öğretmenler, birinci sınıf öğrencilerinin ilk okuma yazma öğrenirken benzer sesleri hem okumada hem diktede karıştırdıklarını belirtmişlerdir. Okumada yazılışı benzer harfler (b-d, n-m vb.), diktede ise işitilebilirliği düşük ve söylenişi benzer olan sesler (n-l, s-z, ğ vb.) birbirine karıştırılmaktadır. Öğretmenlere göre, ilk okuma yazma öğrenirken çocukların en çok zorlandıkları süreç açık heceleri okuma ve yazma ile harf çatma sürecidir. Araştırma sonucunda ilk okuma yazma öğretiminde harf-ses sırasının gözden geçirilmesi, birinci sınıfa başlayacak çocukların hazırbulunuşluk düzeylerinin belirlenmesi vb. önerilerde bulunulmuştur
İlkokuma-yazma öğrenme çocuğun bilincinde(duyuşsal-bilişsel-psikomotor alanlar da dahil olmak üzere) zihinsel işlemler yardımıyla değişim, dönüşüm ve yeni yapılar oluşturma etkinliği olarak görülebilir. Çocuk, bütün kişiliği, benliği ile bu etkinliğe parçalı olarak değil, canlı bir varlık olarak tepkide bulunmaktadır, insan kişiliği bir bütündür. Öğrenme olayı, sadece zihinsel alan veya dış dünyayla açıklanamaz; bilinçlilik, empati, saygınlık, amaçları takip edebilme, sosyal kabul görme vb. bütün insani özelliklerin işe karıştığı bir olgudur. Bu makalede ilkokuma-yazma ve çocuk bilinci irdelenmeye çalışılmıştır.

/ 1
2 / 1