Amaç: Tüm dünyada farklı mortalite ve morbidite oranlarına sahip olmasına rağmen, çocukluk çağı zehirlenmesi çocukluk sağlığı sorunları arasında önemli bir yere sahiptir. Sağlık harcamalarındaki artış, yatış süresi ve zehirlenmelerin neden olduğu iş gücü kaybı dikkate alındığında sorunun yalnızca tıbbi değil aynı zamanda sosyal boyutlarının da olduğunu göstermektedir.Yöntem: Hastanemize zehirlenme yakınması ile başvuran 1043 pediyatrik hastanın demografik verilerine ek olarak, başvuru öncesi müdahale, zehirlenme yeri, başvuru zamanı, ilaçlama süresi ve zehirlenme zamanı, zehirlenmeden sonra geçen süre, başvuru bulguları, hastanede kalma süresi, uygulanan tanı testleri ve tedavi yöntemleri prognozları ile retrospektif olarak değerlendirildi.Bulgular: Bin kırk üç olgunun %54,5’i kadındı. Yüz otuz dokuz intihar olgusunda ise kadın oranı %82’ye yükseldi. Zehirlenme nedenleri incelendiğinde, %47,2’si ilaçlara, %41,5’i sanayi ve %5,4’ü tarımsal ürüne, %2,7’si karbon monoksite, %2,6’sı gıdaya, %0,5’i bilinmeyen faktörlerle ve %0,2’si hayvan ısırıklarna bağlı meydana gelmişti. Başvuruda en sık görülen semptom %17 olguda kusma idi. Gastrik lavaj, aktif kömür, intravenöz sıvı rejimi (%33) en sık uygulanan tedavi idi. Üç ölüm olgusundan ikisi kolşisin, biri CO zehirlenmesi nedeniyle idi.Sonuç: Zehirlenmelerin tanı ve tedavisinde gelişme sevindirici olsa da, bu konudaki en doğru yaklaşım koruyucu önlemleri artırmak olacaktır. Bu standart önlemlere ek olarak, her ülke kendi epidemiyolojik çalışmasına uygun olarak öncelikler belirlemelidir. Ayrıca yüksek mortalite oranı (%22) gözönünde bulundurulursa, klinisyenlerin düşük dozlarda bile mortalite ile ilişkili olabilen kolşisin zehirlenmelerinin tanı ve tedavisinde daha dikkatli ve agresif olmalarını önerebiliriz