Bu çalışma, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilen Renkli tiftik keçilerinin Ankara (Tiftik) keçisi kullanılarak tiftik verimi ve kalitesini iyileştirme imkanlarını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışma, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde yetiştirilen Renkli tiftik keçisi sürüsünde yürütülmüştür. Erkek materyal olarak 4 baş Ankara keçisi tekesi kullanılmıştır. Büyüme için; 2001 yılında doğan 38 baş melez (F1) (Ankara tiftik keçisi x Renkli tiftik keçisi), 20 baş saf (Renkli tiftik keçisi x Renkli tiftik keçisi), 2002 yılında ise 25 melez, 31 saf genotipli oğlağın büyümesi takip edilmiş, süt kesimi ve altıncı ay yaşama gücü belirlenmiştir. Büyümede çeşitli dönemlerdeki canlı ağırlıklar ve bu dönemlerde büyüme üzerine etkili çeşitli çevre faktörlerinin etkileri ele alınmıştır. Tiftik verimi ve özellikleri için 2001 yılında doğan ve bir yaşını tamamlamış oğlaklarda (36 melez (F1), 18 saf), tiftik verimi, tiftik randımanı, elyaf inceliği, uzunluğu, elastikiyeti, mukavemeti, kempli ve medullalı elyaf oranları yönünden incelenmiştir. Keçilerin bakım ve beslenmesi, çiftlik şartlarında gerçekleştirilmiştir. İklim uygun olduğunda keçiler merada otlatılmıştır. Kış aylarında yonca-korunga samanı ve kesif yem olarak da fabrika yemi verilmiştir. Renkli tiftik keçilerinde genel olarak ikiz doğum oranı % 13.7, süt kesimi (105-gün) ve 6. aya kadar ki yaşama gücü oranı eşit ve % 94.1 olarak, melez genotipte ise ikiz doğum oranı % 20.6, süt kesimi ve 6. aya kadar ki yaşama gücü oranı % 96.8 ve 95.2; doğum, süt kesimi, 6. ay ve l yaş (sadece 2001 yılı için) canlı ağırlıkları, saf genotipte sırasıyla 2.17, 13.19, 18.41 ve 19.79 kg, melez Fi' lerde 2.13, 14.38, 20.64 kg olarak tespit edilmiştir. Genotipler arası farklar doğum ağırlığı hariç diğer dönemler için istatistiki olarak değişik derecelerde önemlidir (P<0.01, P<0.001). Büyümenin değişik dönemlerindeki büyüme üzerine etkili çeşitli çevre faktörlerinin etkileri incelenmiş olup; doğum ağırlığı dışında tüm dönemlerde büyüme üzerine genotipin etkisi önemli bulunmuştur ( P<0.01, P<0.001). Bunun yanında büyümenin çeşitli dönemlerindeki canlı ağırlıklar üzerine cinsiyet, doğum tipi ve ana yaşının etkisi de değişik düzeylerde önemli (P<0.05, P<0.01, P<0.001) bulunurken, doğum yılının etkisi önemsiz olarak tespit edilmiştir. Tiftik verimi ve tiftik randımanı Renkli tiftik keçilerinde genel olarak 423 g ve % 74.3, melez F1' lerde 832 g ve % 75.9 olarak bulunurken, çeşitli tiftik özelliklerinden elyaf inceliği, uzunluğu, elastikiyet, mukavemet, kempli ve medullalı elyaf oranları Renkli tiftik keçilerinde ,enel olarak sırasıyla 36.38 u, 7.40 cm, % 32.37, 8.19 g, % 16.17, % 13.08, melez Fi' lerde ı sıra ile 30. l İ H, 7.78 cm, % 31.58, 6.31 g, % 3.35 ve % 2.34 olarak bulunmuştur. Saf ve C'melez gruplarda, tiftik verimi, elyaf inceliği, mukavemeti, kempli ve medullalı elyaf oranı 1 bakımından fark önemli (P<0.001) bulunmuştur.Genotipin etkisi tiftik verimi, elyaf inceliği, mukavemeti, kempli ve medullalı elyaf oranlan üzerine önemli (P<0.001), aynı özelliklere cinsiyetin etkisi önemsiz olarak tespit edilmiştir. Elyaf uzunluğu, elastikiyet ve tiftik randımanı üzerine hem genotipin hem de cinsiyetin etkisi görülmemiştir. Bu çalışmada Renkli tiftik keçisi ve Ankara keçisi x Renkli tiftik keçisi F1 melezlerinde her dönem için yaşama gücü yönünden fark olmadığı ve melezlerin bölgeye adapte olabileceği, her iki genotipin doğum ağırlıklarının farksız olmasına rağmen ilerleyen dönemlerde melezlerin daha iyi bir büyüme performansı sağladığı, çalışmanın esas amacını oluşturan tiftik verimi ve kalitesinin iyileştirilmesi konusunda ise belirgin bir iyileşme sağlandığı, tiftik kalitesini belirleyen özelliklerden, inceliğin olumlu yönde düştüğü, kempli ve medullalı elyaf oranlarının oldukça azaldığı gözlenmiştir. Tiftik verimi ve kalitesinin daha ileri generasyonlarda da değerlendirmek için farklı seviyelerdeki melezleme çalışmalarının sürdürülmesinin yararlı olacağı, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan Renkli tiftik keçisinin değerlendirilmesine, dolayısıyla korunmasına da önemli katkı sağlayacağı kanısına varılmıştır