9 sonuç

Tümünü Listeye Ekle
Bu çalışmanın amacı, proje tabanlı öğrenme ile ilgili 2000-2019 yılları arasında Türkiye’de yürütülmüş lisansüstü tezlerin farklı açılardan eğilimlerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda tezler; yazıldığı üniversiteler ve yıllar, araştırma yöntemleri, örneklem sayıları ve düzeyleri, örneklem seçim yöntemleri ve boyutları, veri toplama araçları ve incelenen bağımlı/bağımsız değişkenler gibi farklı boyutlardan incelemeye tabi tutulmuştur. Çalışma kapsamında yer alan toplam 174 adet tez incelenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular, tezlerin önemli bir kısmının Gazi, Marmara ve Hacettepe üniversitelerinde yürütülmüş olduğunu göstermiştir. Tezlerde kullanılan araştırma yaklaşımlarının önemli bir kısmının nicel araştırma yaklaşımları olduğu görülürken, nitel ve karma araştırma yaklaşımlarının kullanım sıklığının son yıllarda arttığı görülmüştür. Nicel yaklaşımların kullanım yoğunluğuna bağlı olarak tezlerde yarı deneysel desen araştırma yöntemlerinin oldukça fazla tercih edildiği belirlenmiştir. Veri toplama araçları bakımından tezlerde farklı türden ölçeklerin yaygın olarak tercih edildiği, bunları da başarı testleri, görüşmeler ve anketlerin izlediği görülmüştür. Örneklem düzeylerinde ortaokul, lisans, ilkokul öğrencilerinin ve öğretmenlerin en fazla kullanılan gruplar olduğu belirlenmiştir. Örneklem seçim yöntemlerini belirtmeyen çalışma sayısının oldukça fazla olduğu görülürken, örneklem sayıları açısından 31-100 ve 11-30 kişilik grupların tezlerde daha fazla kullanıldığı belirlenmiştir. Son olarak tezlerde bağımlı değişken olarak akademik başarı, farklı durumlara ve kavramlara karşı tutumlar ve öğretmen/veli görüşleri gibi farklı değişkenlerin incelendiği görülmüştür.
Bu çalışmanın amacı, mobil uygulamalar ile desteklenmiş çevrim içi öğrenmenin öğrencilerin motivasyon, hazırbulunuşluk ve bağlılıklarına olan etkilerini ortaya koymaktır. Çalışma yarı deneysel desenlerden olan ön test son test deney kontrol gruplu desen ile yürütülmüştür. Çalışmanın araştırma grubu Temel Bilgisayar Teknolojisi dersini alan toplam 32 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma grubu uygun örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmanın veri toplama araçları Akademik Güdülenme Ölçeği (AGÖ), Çevrimiçi Öğrenmeye Hazırbulunuşluk Ölçeği (ÇÖHÖ) ve Çevrimiçi Öğrenci Bağlılık Ölçeği’dir (ÇÖBÖ). Çalışmanın veri analiz işlemleri için bağımlı gruplar ve bağımsız gruplar t-testi kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular deney grubundaki öğrencilerin motivasyonlarına ve bağlılıklarına ilişkin ön test son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğunu, hazırbulunuşluklarına ilişkin ön test son test puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığını göstermiştir. Buna ek olarak deney ve kontrol grupları motivasyon ve bağlılık son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu, hazırbulunuşluk son test puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada mobil uygulamalar ile desteklenmiş çevrim içi öğrenmenin öğrencilerin motivasyon, hazırbulunuşluk ve bağlılıklarına önemli katkıları olduğu ortaya konulmuştur.
Web tabanlı derslerde öğrencilerin derslere bağlılığı ve memnuniyeti birçok değişkenden etkilenmek de ya da birçok değişkeni etkilemektedir. Bu durum göz önünde bulundurularak çalışma web tabanlı derslerde öğrenci bağlılığı ve memnuniyeti ile teknoloji kabulü ve bilgi iletişim teknolojilerine yönelik tutum arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Web tabanlı derslerde birçok farklı teknolojinin kullanıldığı düşünüldüğünde teknoloji kabulü ve bilgi iletişim teknolojilerine yönelik tutumun öğrenci bağlılığı ve memnuniyeti ile ilişkili olacağı öngörülmüştür. Bu bakımdan çalışmada değişkenler arasında olabilecek değişim ve değişimin derecesini belirlemek için ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma örneklemindeki öğrenciler farklı bölümlerde öğrenim gören ve farklı dersleri alan öğrencilerdir. Bu öğrencilerden toplanan veriler dört farklı ölçek ile toplanmıştır. Ölçekler dijital ortama uyarlanmıştır ve veriler web ortamında toplanmıştır. Çalışmanın veri analiz işlemleri için pearson korelâsyon testi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Çalışma sonuçları ile web tabanlı derslerde teknoloji kabulünün öğrenci memnuniyeti ile bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik tutumun ise öğrenci bağlılığı ve memnuniyeti ilişkili olduğu ayrıca teknoloji kabulünün öğrenci memnuniyetini, bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik tutumun ise öğrenci bağlılığı ve memnuniyetini yordamada kullanılabilecek değişkenler olduğu anlaşılmıştır.
Bu çalışma web 2.0 araçları ile zenginleştirilmiş çevrimiçi öğrenmenin öğrencilerin üst bilişsel ve yaratıcı düşünme becerilerine olan etkilerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma yakınsayan paralel desen ile yürütülmüştür. Araştırma grubu durum örneklemesi yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmanın veri toplama araçları üst bilişsel düşünme becerileri ölçeği (ÜBDBÖ), marmara yaratıcı düşünme eğilimleri ölçeği (MYDEÖ) ve görüşme formudur. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre üstbilişsel düşünme becerileri ve yaratıcı düşünme eğilimleri açısından deney grubunun ön test son test puanları arasında son test puanları lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Ayrıca deney ve kontrol gruplarının üst bilişsel düşünme becerileri yaratıcı düşünme eğilimleri ön test son test puanları arasında son test puanları deney grubu lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Öğrenci görüşlerine yönelik bulgularında bu bulguları desteklediği belirlenmiştir. Sonuç olarak çevrimiçi öğrenmeyi web 2.0 araçları ile zenginleştirmek, öğrencilerin üst bilişsel düşünme becerilerine ve yaratıcı düşünme eğilimlerine önemli katkılar sunmuş ve öğrencilerin web 2.0 araçları hakkında olumlu düşüncelere sahip olmalarına destek olmuştur.
Bu çalışma, Türkiye’deki üniversitelerin bilgi işlem daire başkanlıklarında çalışanların dijital veri güvenliği ve siber güvenliği sağlama farkındalıklarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma kesitsel tarama modeli ile yürütülmüştür. Çalışmadan elde edilen bulgular, dijital veri güvenliği ve kişisel siber güvenliği sağlama farkındalıkları arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki olduğunu göstermiştir. Ayrıca çalışanların dijital veri güvenliğini sağlama ve kişisel siber güvenlik farkındalığının yaş, mesleki deneyim, eğitim durumu ve görev değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı gözlemlenmiştir. Sonuç olarak üniversitelerin bilgi işlem daire başkanlıklarındaki çalışanların dijital veri güvenliği ve kişisel siber güvenliği sağlama farkındalıklarının yüksek ve bu farkındalıklar üzerinde cinsiyet, yaş, mesleki deneyim, öğrenim durumu ve üstlenilen görevinde etkili olduğu anlaşılmıştır.
Bu çalışma, çevrim içi derslerde dijital oyunlara dayalı olarak yürütülen etkinliklerin öğrencilerin öz düzenleme, öz yeterlilik ve motivasyonlarına olan etkilerini ve buna yönelik öğrenci görüşlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, yakınsayan paralel karma desen ile yürütülmüştür. Çalışmada, ön test son test deney kontrol gruplu desen ve görüşme yöntemi bir arada kullanılmıştır. Çalışmanın araştırma grubu, Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünde bilişim teknolojileri dersini alan toplam 42 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma grubu amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmada, veri toplama aracı olarak üç ölçek ve bir görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan ölçekler: “Algılanan Öz Düzenleme Ölçeği (AÖDÖ)”, “Öz-Yeterlik Algı Ölçeği (ÖYAÖ)” ve “Akademik Güdülenme Ölçeği (AGÖ)”dir. Çalışmanın nicel verilerinin analizi için bağımlı ve bağımsız gruplar t-testi, nitel verilerin analizi için ise içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, deney grubundaki öğrencilerin öz yeterlilik ve motivasyon ön test son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğunu, öz düzenleme ön test son test puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olmadığını göstermiştir. Buna ek olarak deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin öz yeterlilik ve motivasyon son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olduğu, öz düzenleme son test puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak çevrim içi derslerde dijital oyunlara dayalı etkinliklerin kullanılmasının öğrencilerin öz yeterlilik ve motivasyonlarına olumlu etkileri olduğu ifade edilebilir.
Bu çalışmanın amacı çevrimiçi derslerde web 2.0 araçlarına dayalı etkinliklerin öğrencilerin yansıtıcı ve eleştirel düşünme ile problem çözme becerilerine olan etkilerini belirlemektir. Çalışma karma araştırma yönetimi ile yürütülmüştür. Bu bakımdan ön test son test deney kontrol gruplu desen ve içerik analizi yöntemi birlikte kullanılmıştır. Çalışmanın araştırma grubu bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesinde Bilişim Teknolojileri dersini alan toplam 42 Türkçe öğretmenliği bölümü öğrencisidir. Araştırma grubu kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmanın nicel verileri “Yansıtıcı Düşünme Düzeyini Belirleme Ölçeği”, “Marmara Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeği” ve “Problem Çözme Envanteri” ile, nitel verileri ise “Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Çalışmanın nicel verileri bağımlı ve bağımsız grup t-testi ile nitel verileri ise içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular deney grubunun yansıtıcı ve eleştirel düşünme becerileri bakımından kendi içinde ve kontrol grubuna göre başarılı olduğunu, problem çözme becerileri bakımından ise kontrol grubuna göre başarılı olduğunu göstermiştir. Öğrenci görüşlerine ilişkin bulgular ise çevrimiçi derslerde web 2.0 araçlarına dayalı etkinliklerin öğrencilerin yansıtıcı ve eleştirel düşünme ile problem çözmeye yönelik becerileri üzerinde etkili olduğuna ilişkin görüşlerin önemli bir çoğunlukta olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak çevrimiçi derslerde web 2.0 araçlarına dayalı etkinliklerin dersin amaçlarına uygun ve kullanımının gerekli olduğu yönündeki görüşlerinde oldukça fazla olduğu görülmüştür. Sonuç olarak çevrimiçi derslerde web 2.0 araçlarına dayalı etkinliklerin öğrencilerin yansıtıcı ve eleştirel düşünme ile problem çözme becerilerine önemli etkileri olduğu söylenebilir. 
Öğretim tasarımı, bir süreç olarak değerlendirildiğinde, öğretimin kalitesini arttır-mak için öğrenme ve öğretim kuramlarından yararlanıp sistemi sistematik bir şekilde yürütebilmektir. Alan yazın incelendiğinde, farklı basamak ve içeriklerle yapılandırılan birçok Öğretim Tasarım Modeline rastlamak mümkündür. Bu çalışma Öğretim Tasarımı Modellerinden “ASSURE Model” ile yürütülmüştür. ASSURE model, öğretimin sistematik olarak planlanması ve materyal seçimi ile kullanımında verimliliği arttırmayı hedefleyen bir modeldir. Bu çalışmada, ASSURE modelin kapsam içerisine dâhil edilmesinin nedeni; etkili ve verimli bir şekilde materyal ve teknolojileri kullanmak isteyen ders tasarımcıları için sistemli bir plan yapma noktasında teknoloji desteği veren en uygun modellerden biri olmasıdır. Araştırmanın amacı, ASSURE öğretim tasarım modeli ile tasarlanmış bilgi ve iletişim teknolojileri dersinin öğrencilerin bilgisayar kaygıları, bilgi ve iletişim teknoloji-leri kullanımıma yönelik tutumları ve öğrenci görüşleri üzerindeki etkilerini belirlemek-tir. Araştırmada yöntem olarak yakınsayan paralel yöntem kullanılmıştır. Bu amaç kapsa-mında, 2019-2020 akademik yılı güz döneminde bir devlet üniversitesinin Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndaki bir bölümünde, Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersini alan 28 birinci sınıf ön lisans öğrencisi ile çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak; “Bilgisayar Kaygısı Ölçeği” (BKÖ), “BİT kullanımına yönelik tutum ölçeği (BİTKYTÖ)” ve bir görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda bağımsız değişkenlerden öğrencilerin tutum, kaygı ve özgüven ön test ve son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farkın olduğu görülmüştür. Araştırma sonuçlarından hareketle dersler farklı öğretim tasarım modelleri ile tasarlanarak yürütülebilir. Ayrıca daha geniş bir örneklem grubu ile farklı derslerde benzer bir çalışma gerçekleştirilebilir.
Bu çalışmanın amacı farklı branşlarda spor yapan bireylerin teknoloji bağımlılıkdüzeylerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada Kars ili Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde farklı spor branşlarına kayıtlı öğrencilerin farklı demografik özelliklerine göre teknoloji bağımlılık düzeyleri incelenmiştir. Çalışma genel tarama yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi ile yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemi farklı branşlarda spor yapan toplam 339 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Güçlü ve Dilci (2015) tarafından geliştirilen “Teknoloji Bağımlılık Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler yüzde (%), frekans (f), ortalama ( x ), ve standart sapma (SS) değerleri ile ifade edilmiştir. Verilerin analizinde parametrik testlerden T-testi, tek yönlü ANOVA testi ve Regresyon analizi kullanılmıştır. Ayrıca gruplar arasındaki farkın hangi grup veya gruplardan kaynaklandığını belirlemek için Post-Hoc testlerinden Scheffe testi kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, öğrencilerin teknolojik bağımlık düzeylerinde cinsiyet ve aile sosyo-ekonomik düzeyler açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farkın oluşmadığını, yaş ve sosyal ağlarda geçirilen süre açısından ise istatistiksel olarak anlamlı bir farkın oluştuğunu göstermiştir. Buna ek olarak sosyal ağlarda geçirilen süreler ile teknoloji bağımlılık düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu da görülmüştür

/ 1
2 / 1