FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I

Yıl: 2015 Cilt: 17 Sayı: 1 Sayfa Aralığı: 42 - 88 Metin Dili: Türkçe İndeks Tarihi: 29-07-2022

FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I

Öz:
erken bir örneği olarak bkz. Bilal Yurtoğlu, Katip Çelebi'nin Yunan Roma ve Hristiyan Tarihi Hakkındaki Risalesi, Ankara 2012, s. 1-31. Fenn gazetesinin nüshaları İstanbul'da iki kütüphanede bulunmaktadır: Beyazıt Devlet Kütüphanesi (O.3329) ve Hakkı Tarık Us Kütüphanesi (D.413). Bkz. Hasan Duman, Arap Harfli Süreli Yayınlar Toplu Katalogu, İstanbul 1986, s.108. Biz çalışmamızda Hakkı Tarık Us Koleksiyonu'ndaki nüshaları kullandık
Anahtar Kelime:

Konular: Tarih
Belge Türü: Makale Makale Türü: Araştırma Makalesi Erişim Türü: Erişime Açık
  • Adıvar, A. Adnan, Bilim ve Din (İlim ve Din), İstanbul 1980, 395-409.
  • Akbaş, Meltem, "Salih Zeki ve 'Zaman' Başlıklı Konferansı", Osmanlı Bilimi Araştırmaları, cilt VII, sayı 1, İstanbul 2005, s. 79-96.
  • Asimov, Isaac, Bilimler ve Buluşlar Tarihi, Çev: Elif Topçugil, 2006 Ankara
  • Bir, Atilla - Kaçar, Mustafa, "Salih Zeki'nin 'Teslis-i Zaviye' Konusundaki "Bir Hendese Meselesi" Adlı Yazı Dizisi", Osmanlı Bilimi Araştırmaları, cilt VII, sayı 1, İstanbul 2005, s. 45-66.
  • Conan, Colin A., Bilim Tarihi, Çev: Ekmeleddin İhsanoğlu, Feza Günergün, Ankara 2005.
  • Demirtaş, İnanç Akdeniz, "Salih Zeki'nin Lobaçevski Geometrisi Tanıtan İki Konferansı", Osmanlı Bilimi Araştırmaları, cilt VII, sayı 1, İstanbul 2005, s. 67-78.
  • Duman, Hasan, Arap Harfli Süreli Yayınlar Toplu Kataloğu, İstanbul 1986
  • Fenn, sayı 1, 10 Mart 327/21 Rebiulevvel 329 [23 Mart 1911].
  • Fenn, sayı 2, 17 Mart 327/28 Rebiulevvel 329 [30 Mart 1911].
  • Fenn, sayı 3, 24 Mart 327/6 Rebiulâhir 329 [6 Nisan 1911].
  • Fenn, sayı 4, 31 Mart 327/13 Rebiulâhir 329 [13 Nisan 1911].
  • Fenn, sayı 5, 7 Nisan 327/20 Rebiulâhir 329 [20 Nisan1911].
  • Fenn, sayı 6, 14 Nisan 327/27 Rebiulâhir 329 [27 Nisan 1911].
  • Fenn, sayı 7, 21 Nisan 327/5 Cemaziyelevvel 329 [4 Mayıs 1911].
  • Fenn, sayı 8, 28 Nisan 327/12 Cemaziyelevvel 329 [11 Mayıs 1911].
  • Fenn, sayı 9, 5 Mayıs 327/19 Cemaziyelevvel 329 [18 Mayıs 1911].
  • Fenn, sayı 10, 12 Mayıs 327/26 Cemaziyelevvel 329 [25 Mayıs 1911].
  • Fenn, sayı 11, 19 Mayıs 327/3 Cemaziyelahir 329 [1 Haziran 1911].
  • Fenn, sayı 12, 26 Mayıs 327/10 Cemaziyelahir 329 [8 Haziran 1911].
  • Fenn, sayı 13, 2 Haziran 327/17 Cemaziyelahir 329 [15 Haziran 1911].
  • İhsanoğlu, Ekmeleddin & Şeşen, Ramazan & Bekar, M. Serdar & Gündüz, Gülcan & Bulut, Veysel, Osmanlı Tabii ve Tatbiki Bilimler Literatürü Tarihi, 2 cilt, İstanbul: IRCICA, 2006.
  • İhsanoğlu, Ekmeleddin, Darülfünun, 2 cilt, İstanbul: IRCICA, 2010.
  • İlen, Ayşe, Resimli Gazete'de "Teslis-i Zâviye Meselesi", Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Danışmanlar: Nesimi Yazıcı, Remzi Demir, Ankara 2009.
  • "Kiepert", TDV İslam Ansiklopedisi, cilt 25, Ankara 2002, s. 563-564.
  • Mason, Stephen F., Bilimler Tarihi, Ankara: Kültür Bakanlığı, 2001.
  • Saraç, Celâl, Salih Zeki Bey Hayatı ve Eserleri, yay. haz. Yeşim Işıl Ülman, İstanbul: Kızılelma, 2001.
  • Van Der Waerden, B. L., Bilimin Uyanışı, Çev: Orhan Ş. İçen-Yılmaz Öner, İstanbul: Türk Matematik Derneği, 1994.
  • Yıldırım, Cemal, Bilim Tarihi, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1999.
  • Yurtoğlu, Bilal, Osmanlı Modern Bilim ve Felsefe Metinleri Mecmua-i Ulum Örneği, Kastamonu 2014.
  • Yurtoğlu, Bilal, Katip Çelebi, Ankara: Atatürk Kültür Merkezi, 2009.
  • Yurtoğlu, Bilal, Katip Çelebi'nin Yunan Roma ve Hristiyan Tarihi Hakkındaki Risalesi, Ankara: Atatürk Kültür Merkezi, 2012.
  • EK 1: Salih Zeki'nin Fenn gazetesinde yayımlanan ve sayıları konu alan "Kavânîn-i Âdediye" başlıklı makalesinin çevriyazısı Kavânîn-i Âdediye
  • Üstâd Salih Zeki Bek Efendî tarafından ihdâ buyurulmuşdur.
  • (Sunûf-ı 'Âliye İçun)
  • (Fenn, sayı 3, 24 Mart 327/6 Rebiülâhar 329 [6 Nisan 1911],s. 1)
  • 'Ale'l-'umûm 'adedler iki muhtelif nokta-i nazardan tedkîk olunur ki bunun biri, "sûret-i teşkil", diğeride "sûret-i mukâyese"dir.
  • A'dâdın teşkîline gelince: Bunda da iki muhtelif sûret mevcûddur. Bu sûretlerin biri, bir 'adedin mâhiyet ve tabî'atını irâ'e iden "teşekkül-i 'unsurîsi" diğeri de kıymet-i hakîkiyesini istihsâle hidmet eyleyen "teşekkül-i 'umûmiyesi"dir.
  • Meselâ bir m 'adedinin asamm oldığına delâlet iden m=?b ifâdesi o 'adedin bir teşekkül-i 'unsurîsini irâ'e ider. Hâlbuki şu ifâdenin zü-haddeyn düstûrına tevfikan tevsî' idilmiş bir sûreti dimek olan:
  • m=1+1/2(b-1)-1/8(b-1)²+1/16(b-1)³... silsile-i gayr-i mütenâhiyesi m 'adedinin teşekkül-i 'umûmiyesini gösterir.
  • A'dâdın teşkîli husûsunda muhtasaran beyân olunan şu iki sûret a'dâd-ı mezkûrenin mukâyesesi husûsunda kâbil-i tatbîkdir.
  • Bunun içundurki kavânîn-i 'adediye biri a'dâdın eşkâl-i 'unsuriyesine ve diğeri eşkâl-i 'umûmiyesine 'â'id olmak üzere iki sınıfa tefrîk idilir. Kavânîn-i 'adediyenin bu sûretle iki sınıfa tefrîki, 'ilm-i cebrin "nazariyât" ve "'ameliyât" nâmlarıyla iki kısma inkisâmını intâc ider: Kısm-ı evvelde kemiyât-ı cebriyenin teşkîl ve yekdiğeriyle mukâyesesine 'â'id "kavânîn-i 'unsuriye"den ve kısm-ı sânîde ise "kavânîn-i 'umûmiye"den bahs olunur.
  • Şimdi nazariyât-ı cebriyeyi teşkîl iden kavânîn-i 'unsuriyeyi nazar-ı dikkate alalım: 'Adedler üzerine icrâsı mümkün ve mutasavver olan her nev' a'mâl, hisâbiyenin üssü'l-esâsı, daha toğrısı a'dâda 'ârız olabilecek hâlât-ı mümkünenin mebde'i olmak üzere bir "sûret-i esâsiye" kabul olunmuşdur ki o da ber-vech-i âtî îzâh idilir.
  • A'dâd-ı tabî'iye denilen silsile-i gayr-i mahdûde vâhidden teşekkül ve terekküb ider. Bu silsilenin mebde'i olan "1" 'adedine yine kendusi 'ilâve idilince "2" 'adedi teşkîl idildiği gibi bu minvâl üzere her 'adede bir vâhid 'ilâvesiyle sonra gelen 'aded istihsâl olunur.
  • İşte a'dâd-ı tabî'iyenin nokta-i nazarından, tâbi' bulundığı şu kânûn sûret- i 'umûmiyede olarak: b+c=k (1) şeklinde irâ'e idilebilir. Bu ifâde b 'adedine diğer bir c 'adedi 'ilâve idilince üçünci bir k 'adedi tevellüd ideceğini mübeyyen olan "sûret-i teşkîlin" düstûridır ki silsile-i a'dâd-ı tabî'iyenin kâffe-i hudûdını ta'bîr-i âharla bi'l-cümle "a'dâd-ı sahîha"yı istihsâle kâfîdir.
  • Fakat bu sûret-i asliyenin bir netîce-i lâzımesi vardırki o da: "mâdâmki b 'adedine c 'adedi zamm olununca k 'adedi hâsıl olıyor: Bu hâlde k 'adedinden c âdedi tenzîl idilince bâkî b 'adedi kalmak îcâb ider" kaziyesidir.
  • "Bir k 'adedinden daha küçük bir c 'adedi ihrâc idildiği hâlde üçünci bir b 'adedinin istihsâl olunacağını" mübeyyen olan bu netîcede k-c=b...(2) düstûriyle ifâde olunur. 'Âdetâ (2) düstûrının ifâde itdiği sûret-i teşkîl (1) düstûrının irâ'e itdiği sûret-i teşkîlin menkûsıdır. İşte cebr ve hisâbda "cem'" ve "tarh" nâmıyla yâd olunan a'mâl bu iki sûretin mevkı'-i tatbîka konulmasından 'ibâretdir. (mâba'dı var) Salih Zeki.
  • Kavânîn-i Âdediye (mâba'd)
  • (Fenn, sayı 4, 31 Mart 327/13 Rebiülâhar 329 [13 Nisan 1911], s.1-2.)
  • , EK 2: Salih Zeki'nin Fenn gazetesinde yayımlanan ve gazların
  • iletkenliğini konu alan "Birinci Konferans"ının çevriyazısı
  • Birinci Konferans
  • (Fenn, sayı 9, 5 Mayıs 327/19 Cemaziyelevvel 329 [18 Mayıs 1911], s.1-2)
  • Üstâd-ı muhterem Salih Zeki Bek Efendî'nin Dârü'l-Fünûn Riyâziye ve Tabî'iye şu'beleri talebesine virdikleri bir konferansdan 'aynen zabt olunmuşdur. Efendiler
  • Burası şimdiye kadar hikmet-i tabî'iyenin dâ'ire-i tasarrufundan hâric tutulmuşdur. Bizde eczâ-yı ferdiyenin mürekkeb bulundığını irâ'e iden 'ilm-i kimyâdır. Evet Kimyaya göre eczâ-yı ferdiye de "zerre Atome" denilen eczâ-yı sagîreden mürekkebdir. 'Acebâ zerrelerde mürekkeb midir?.. ve inkisâm keyfiyeti böylece devâm ider mi?.. Buralarını başka zamâna bırakalım da esîr faraziyesine gelelim.
  • Mâdde ile esîr meyânında bir münâsebet mevcûd mıdır?... Burası [2] bilinemiyordı. Şimdi ise ahîren vukû'a gelen ba'zı keşfiyât bize bir ümîd viriyor. Bu yabancı kalan nazariyeler arasında bir karâbet oldığını gösteriyor.
  • İşte benim de size bahs itmek istediğim şey bu karâbetdir. Bize bu karâbeti îmâ iden hâdise ya'nî ahiren vukû'a gelen keşfiyât dahî "gazların nâkıliyeti", "fa'liyet-i neşriye" ve sâ'iredir.
  • Birinci Konferans [mâba'd]
  • (Fenn, sayı 10, 12 Mayıs 327/26 Cemaziyelevvel 329 [25 Mayıs 1911], s.1)
  • Fakat bu sûretle te'sîs iden cereyân-ı elektrikî ba'zı garâbeti hâ'izdir. Evelâ boru dâhilindeki iki platin levha yekdiğerinden teb'îd idilerek müvellidü'l-mâ' sütûnunun tûlı tezyîd idilse [tazyiki dâ'imâ bir havâ-yı nesîmiye mu'âdil kalmak üzere] sütûnun mukâvemeti tezâyüd ideceğinden tolayı cereyânının şiddeti tenâkus itmesi lâzım gelirken burada tezâyüd ider. Bu ise Om Kânûnu'na muhâlifdir.
  • Sâniyen böyle bir devredeki pilin 'adedi teksîr idilerek kuvve-i muharrike tezyîd idilecek olsa cereyânın şiddeti bununla mütenâsiben tezâyüd itmez. Belki bir kıymet-i a'zamiyeye takarrüb iderek aslâ bu kıymet-i a'zamiyeyi tecâvüz idemez, bu da Om Kânûnu'na muhâlif.
  • Bundan başka bu cereyâna makarr olan gaz sutûnı bir takım havâss-ı cedîde kesb ider. Ezcümle X şu'â'âtının taht-ı te'sîrinde bulunan böyle bir kütle-i gaz derûnuna müsbet veyâ menfî olarak elektriklenmiş bir cism idhâl idilecek olsa bu cismin elektriki derhâl ifrâg idilmiş bulunur.
  • Her biri 'aynı bir pilin bir kutbuna merbût iki levha-i ma'deniye arasında ve câmdan ma'mûl bir boru dâhilinde ve X şu'â'âtı taht-ı te'sîrinde bulunan bir gazın her cüz'-i ferdi tahlîl-i elektrikîde oldığı gibi iki 'unsura ayrılıyor. Ve her ikisi de elektriklenmiş bulunuyor. Şu kadar ki biri müsbet, diğeri menfî elektrikleniyor. Müsbet olarak elektriklenen iyonlar menfî kutba merbût levhaya, menfî olarak elektriklenen iyonlar da müsbet kutba merbût levhaya gidiyor. Bu sûretle gaz dâhilinde bir cereyân-ı elektrikî idâme olunur. (mâba'dı var) Salih Zeki.
  • (Fenn, sayı 11, 19 Mayıs 327/3 Cemaziyelahir 329 [1 Haziran 1911], s. 1-2)
  • Şimdi bakalım. (Keyes)in bu faraziyesi kabûl idildiği takdîrde yukarıda kavânîn-i hikemiyeyi muhâlif görünen hâdisât îzâh olunabilecek mi? Şübhesiz:
  • Evvelâ gaz sütûnunı tahdîd iden iki platin levha yekdiğerinden, şerâ'it-i ma'lûme tahtında, teb'îd idildiği ya'nî gaz sütûnunun tazyîki sâbit kalmak şartıyla tûlı tezyîd olundığı hâlde şiddet-i cereyânın tenâkus itmesi lâzım gelirken tezâyüd itmemesinin sebebi pek kolay anlaşılır. Çünkü gaz sütûnı büyüdiğinden hâl-i fa'âliyete giren iyonların 'adedi ziyâdeleşmiş ve bi't-tab' hâsıl olan elektrik mikdârı da tezâyüd itmiş bulunur.
  • Sâniyen görülüyor ki cereyânın şiddeti hâl-i fa'âliyete konılan iyonların 'adedine tâbi'dir, bu hâlde pilin kuvve-i muharrike-i elektrikiyesinin tezyîdi cereyânın şiddetinin mütenâsiben tezâyüdine hidmet idemiyeceği tabî'îdir. Bi'l- 'aks gaz sütûnı üzerine sevk olunan X şu'â'ının hâl-i fa'âliyete koyacağı iyonların 'adedini tezyîde bir çare bulmalıdır. Bir X huzme-i ma'lûmesi ne kadar iyon hâl-i fa'âliyete getirebilir ise cereyânın şiddeti de o kadar ziyâde olmak lâzım gelir. Bu ise mahdûddur. Bînâberîn şiddet-i cereyân da bir kıymet-i a'zamiyeyi tecâvüz idemez.
  • Elektriklenmiş bir cism böyle X şu'â'ı taht-ı te'sîrinde bulunan bir kütle-i gaz derûnuna idhâl idilince ifrâg idilmiş bulunmasına gelince: Buna da cevâb virmek pek kolaydır. Çünkü elektriklenmiş olan bu cism gaz derûnundaki muhâlif elektriki hâmil iyonları kendisine celb ve cezb ideceğinden hâmil oldığı elektriki de imhâ ider.
  • İşte, efendiler, bu gibi havâss-ı garîbeyi hâ'iz olan bir kütle-i gaza "iyonize olmuş gaz" dinilir ve bir gazı, herhangi tarîkle olur ise olsun - çünkü diğer konferanslarımızda söyleyeceğim vech üzere daha başka tarîkler de mevcûddur - iyonize idebilmeğe de: "İyonizasyon" nâmı virilir.
  • İyonize idilmiş bir gaz X şu'â'ının sâha-i te'sîrinden çıkarılacak olur ise 'acebâ ne olur? Bir müddet sonra hâlet-i asliyesine rücû' ider, ta'bîr-i âharla kesb eylediği nâkıliyeti gâ'ib eyler.
  • Şimdi bana bir şey sora bilirsiniz ki o da bu müsbet veya menfi elektriki hâmil olan iyonlar hakikaten mevcûd mıdırlar? Yoksa böyle bir kütle-i gaz da meşhûr olan hâdisât-ı garîbeyi îzâh içun tasavvur olunmuş şeyler midir?
  • Size bilâ-tereddüd, diyeceğim ki bu iyonlar hakikaten mevcûddur. Bunlar birer mâhiyet-i hakîkiyeyi hâ'izdirler. Hatta bunları nev'an-mâ münferiden elde itmek, âdedlerini saymak, hâsıl oldukları elektrikin mikdârını ta'yîn eylemek bile müyesser olmuşdur. [2] - Nasıl?
  • İşte burasını size îzâh idebilmek içun birâz bildiğiniz diğer bir hâdiseden, su buhârının tekâsüfünden bahs ideceğim. (mâba'dı var) Salih Zeki.
  • Birinci Konferans [mâba'd]
  • (Fenn, sayı 12, 26 Mayıs 327/ 10 Cemaziyelahir [8 Haziran 1911], s. 1-2)
  • Havâda mu'allak bulunan tozlar su buhârının tekâsüfüni teshîl itdiği gibi iyonize olmuş gazların da 'aynı hâdiseyi vukû'a getirdiği keşf idilmişdir. Evet İyonize olmuş bu gazda, civârında bulunan su buhârı habbeciklerini celb ve cezb idebilecek bir takım tohumlar mevcûd oldığı tahakkuk itmişdir ki bu tohumlarda gazda bulunan iyonlardan 'ibâretdir.
  • Her bir iyon, etrâfında bulunan meşbû' su buhârının cüz'lerini kendi üzerine celb ile bir su tamlasının teşekkülüni mûcib olur. Fakat iyonlar ile teşekkül iden su tamlaları elektriklenmiş olmak lâzım gelmez mi? Şübhesiz Bunları teşkîl iden iyonların elektriki su damlalarına intikâl ider. Bundan başka her bir iyon bir tamla hâsıl ideceğine göre tamlaların 'adedi kadar da iyon bulunmak îcâb ider. Bu hâlde taht-ı tecrübeye alınan iyonize olmuş kütle-i gazda mevcûd olan iyonları saymak içun bunun derûnuna meşbû' su buhârı sevki hâlinde hâsıl olacak tamlaların 'adedini saymak kifâyet eyler.
  • Tamlaların kutr-ı vasatîsini ölçmek içun diğer bir usûl vardır ki o da teşekkül itmekde olan tamlalardan birisinin arasından bir nokta-i muzîkaya [2] bakarak birinci halka-i tekâsürün kutrını ta'yîn itmekdir. Bu usûl daha fennîdir.
  • İşte bu usûl veyâ diğer bir usûl ile tamlaların 'adedini sayarak X şu'â'âtını kütle-i gaz üzerine te'sîr-i a'zamîsini icrâ eylediği hâlde iyonize olmuş gazın beher santimetre mik'abında ancak birkaç milyon tamla ve bînâberîn iyon bulunmuşdur. Hâlbuki bir santimetre mik'abı gazda bulunan cüz'-i ferdlerin 'adedi bundan çok, hem pek çokdur. Bu hâlde? (mâba'dı var) Salih Zeki.
  • (Fenn, sayı 13, 2 Haziran 327/17 Cemaziyelahir 329 [15 Haziran 1911], s.1)
  • Bu hâlde böyle iki iyona ayrılmış bir cüz'-i ferdin yanında hâl-i tabi'îde kalmış milyonlarca cüz'-i ferd bulunması iktizâ ider.
  • İşte erbâb-ı hikmet-i tabî'îye bu noktadan hareketle icrâ-yı tedkîkât itmişler ve ber-vech-i âtî netâyice dest-res olmuşlardır:
  • Sâniyen X şu'â'âtı bir gazda hâsıl olan iyonizasyonun, o gazın terkîb-i kimyeviyesine tâbi' olmadığını da bulmuşlardır: Meselâ bir hacm-i mu'ayyen gaz hâlinde hâmız-i klor-i mâ ile 'aynı şerâ'it tahtında müvellidü'l-mâ ve klor gazları mahlûtunun bu bâbda hiçbir farkı yokdur. Hulâsa, iyonizasyonda 'alâka-i kimyeviyenin hiçbir
  • 'alâkası görülmemişdir.
  • Evet Bir gazın eczâ-yı ferdiyesi miyânında hareket iden iyonların bu eczâ-yı ferdiye ile tesâdümi de yeniden yeniye iyonlar tevlîd ider. Hatta bunların bir kısmı muhâlif elektriki hâmil iyonların ittihâdıyla zâyi' olanlar yerine kâ'im olur.
  • EK 3: Salih Zeki'nin Fenn gazetesinde neşredilen "Hikmet-i tabî'iye-i
  • semâviyeden bir sahîfe" adlı makalesinin çevriyazısı
  • Hikmet-i tabî'iye-i semâviyeden bir sahife
  • (Fenn, sayı 12, 26 Mayıs 327/10 Cemaziyelahir 329 [8 Haziran 1911], s.2)
  • Lablas sehâbiye nazariyesi. - Bu nazariyeye tevfîkan yekdiğerinden ba'îd bulunan ve her biri bir hareket-i cüz'iye ile müteharrik olan milyarlarca ehrâm-ı sagîre-i sulbe, câzibe-i mütekâbileleriyle birçok seneler zarfında birbiri üzerine sükût iderek hâsıl eyledikleri milyarlarca müsâdemelerden fevka'l-'âde azîm bir harâret vücûda gelmiş ve bu harâret te'sîriyle ecrâm-ı mezkûre buhâr veyâ gaz hâline munkalib bir kütle-i 'azîme teşkîl eylemişdir.64
  • Şu sûretle husûle gelen buhâr veyâ gaz kütlesi yüzler ve hatta binlerce sene mute'akıben tefeyyüz ve tevessü' iderek bir takım harekât-ı rakkasiye icrâ eyledikden sonra mihveri etrafında şimdi 'âlem-i Şems'in hâ'iz oldığı vezniyet-i devrâniyeye müsâvî ve kutublar tarafı basık, nısf-i kutr-ı üstüvânîsi "Nebtün"ün mahrekini pek ziyâde mütecâviz bir "sehâbiyeye-i devvâre" tevlîd itmişdir. İşte a'zam-ı riyâziyundan mihanik-i semâvî sâhibi [Laplas-Laplace]ın "sehâbiye nazariyesi"nin mebde'i bu "sehâbiye-i devvâre"dir.
  • ..... [Okunamıyor] (Lord Kelvin)in 1887 sene-i mîlâdiyesi Kanunusanîsinde Londra'da virmiş oldığı konferansa mürâca'at oluna.
  • Hikmet-i tabî'iye-i semâviyeden bir sahîfe
  • harâret-i şemsin menşe'î
  • (Fenn, sayı 13, 2 Haziran 327/17 Cemaziyelahir 329 [15 Haziran 1911], s. 2)
  • Nazariye-i kimyeviye - Şemsi teşkîl iden mevâdın ittihâdından husûle gelen harâret Şems'in senevî neşr eylediği harârete nisbetle pek cüz'î kalır.
  • Fî'l-hakîka müvellidü'l-humûza derûnunda işti'âl iden bir kilogram ma'den kömüründen hâsıl olan harâretin mu'âdil-i mihanikîsi (340 000) kilogrammetredir ki bu da ancak bu mikdâr kömürün nâ-mütenâhîden Şems'e sükûtı hâlinde husûle getireceği 'amel-i mihanikînin üç binde birine müsâvîdir.
  • Yekdiğeriyle bi'l-ittihâd en ziyâde harâret neşr iden cisimler müvellidu'l- humûza ile müvellidu'l-mâ'dır. Bir kilogram müvellidu'l-mâ' sekiz kilogram müvellidu'l-humûza ile ittihâd iderek tokuz kilogram su buhârı hâsıl oldığı hâlde (34460) kalori tevlîd ider. İşte Şems'in bütün kütlesi 1/8 nisbetinde müvellidu'l-mâ' ile müvellidü'l-humûzadan mürekkeb dahî olsa bunların ittihadından husûle gelecek harâret 67x10²² kalori olur ki bu da Şems'in ancak (1800) senelik sarfıyâtına tekâbül ider. Şems'in Mâyi'iyeti
  • Fenn, sayı 1, 10 Mart 327/21 Rebiulevvel 329 [23 Mart 1911]
  • Science related articles in the journal Fenn and
  • Salih Zeki's 'First Conference' at the Darülfünun
APA Yurtoğlu B (2015). FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. , 42 - 88.
Chicago Yurtoğlu Bilal FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. (2015): 42 - 88.
MLA Yurtoğlu Bilal FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. , 2015, ss.42 - 88.
AMA Yurtoğlu B FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. . 2015; 42 - 88.
Vancouver Yurtoğlu B FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. . 2015; 42 - 88.
IEEE Yurtoğlu B "FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I." , ss.42 - 88, 2015.
ISNAD Yurtoğlu, Bilal. "FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I". (2015), 42-88.
APA Yurtoğlu B (2015). FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 17(1), 42 - 88.
Chicago Yurtoğlu Bilal FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. Osmanlı Bilimi Araştırmaları 17, no.1 (2015): 42 - 88.
MLA Yurtoğlu Bilal FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. Osmanlı Bilimi Araştırmaları, vol.17, no.1, 2015, ss.42 - 88.
AMA Yurtoğlu B FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. Osmanlı Bilimi Araştırmaları. 2015; 17(1): 42 - 88.
Vancouver Yurtoğlu B FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I. Osmanlı Bilimi Araştırmaları. 2015; 17(1): 42 - 88.
IEEE Yurtoğlu B "FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I." Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 17, ss.42 - 88, 2015.
ISNAD Yurtoğlu, Bilal. "FENN GAZETESİNDEKİ BİLİMSEL MAKALELER VE SALİH ZEKİ'NİN DARÜLFÜNUN'DAKİ 'BİRİNCİ KONFERANS'I". Osmanlı Bilimi Araştırmaları 17/1 (2015), 42-88.