TY - JOUR TI - Relationship between irrational beliefs and life satisfaction in early adolescents AB - Problem Durumu: Konuşma dilinde “mutluluk” olarak adlandırılan öznel iyi oluş, bireyin kendi yaşamına ilişkin hem duyuşsal hem de bilişsel değerlendirmelerini içermektedir. Öznel iyi oluş, olumlu ve olumsuz duyguları içeren duyuşsal unsur ile yaşam doyumu olarak bilinen bilişsel unsurdan oluşmaktadır. Algılanan yaşam kalitesi olarak da adlandırılan yaşam doyumu bireyin kendi yaşam kalitesini bilişsel değerlendirmesi olarak tanımlanmaktadır. Öznel iyi oluşun duyuşsal unsurunda yer alan ve öznel iyi oluşun düşük olduğunun göstergesi sayılan olumsuz duygular, Akılcı Duygusal Davranış Terapisi (ADDT) perspektifinden mantıkdışı inançlar kavramı ile açıklanmaktadır. Bilişsel davranışçı yaklaşımlardan birisi olan ADDT’ye göre bireydeki kaygı, öfke, depresyon, suçluluk, yetersizlik vb. duyguların ve psikolojik rahatsızlıkların nedeni yaşadığı olaylar değil, olaylara ilişkin sahip olduğu mantıkdışı inançlardır. Literatürde öznel iyi oluşun duyuşsal unsurunda yer alan kaygı, depresyon, öfke gibi olumsuz duygular ile mantıkdışı inançlar arasındaki ilişki pek çok araştırmada incelenmesine rağmen, öznel iyi oluşun bilişsel unsurunu oluşturan yaşam doyumu ile mantıkdışı inançlar arasındaki ilişkiyi ele alan araştırmaların oldukça az olduğu görülmektedir. Varolan sınırlı sayıdaki araştırmaların da yetişkinler üzerinde yapıldığı gözlenmektedir. Pubertal değişimlerin yaşandığı ilk ergenlik dönemi, ergenlerin olumlu duygular yaşamaları ve kendi yaşamlarını olumlu değerlendirmeleri açısından genellikle daha dezavantajlı bir evre olarak değerlendirilmektedir. Literatürde son yıllarda ilk ergenlikte yaşam doyumu ile psikolojik sağlığın olumlu ve olumsuz göstergelerini yansıtan değişkenler (örneğin, benlik saygısı, kaygı, depresyon vb.) arasındaki ilişkileri inceleyen araştırmalarda göreceli bir artış olduğu gözlenirken, bu dönemde yaşam doyumu ile mantıkdışı inançları inceleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır. İlk ergenlikte öznel iyi oluşun bilişsel yönünü oluşturan yaşam doyumu ile bilişsel bir yapı olarak psikolojik sorunlara yol açabilen mantıkdışı inançlar arasındaki ilişkilerin ortaya konulması önemlidir. Çünkü, yetişkinlerde mantıkdışı inançlar ile yaşam doyumu arasında bulunan ilişkiler, çocukluk ve ergenlikte oluşan mantıkdışı inançların ileri ki yıllarda da bireyin yaşamında olumsuz bir rol oynadığı biçiminde değerlendirilebilir. Ayrıca, ergenliğin ilk yıllarında okul, aile, arkadaş gibi alanlarda “mutsuzluğa” yol açabilen mantıkdışı ya da işlevsel olmayan inançların belirlenmesi, bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı daha etkili müdahale ya da eğitim programlarının hazırlanmasına da katkı sağlayabilecektir. AU - ÇİVİTCİ, Asım PY - 2009 JO - Eurasian Journal of Educational Research VL - 0 IS - 37 SN - 1302-597X SP - 91 EP - 109 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/108879 ER -