TY - JOUR TI - ULUSLARARASI ANDLAŞMALAR HUKUKUNDA DEĞİŞİM, İSTİKRAR ve DEĞİŞİM YOLUYLA İSTİKRAR:REBUS SIC STANTIBUS AB - Uluslararası andlaşmaların taraflar nezdinde bağlayıcı olduğunu ve iyi niyetle ifa edilmeleri gerektiğini ifade eden pacta sunt servanda ilkesinin temel amacı, her devletin zamanında ortaya koyduğu iradenin arkasında durmasını sağlayarak devletlerarası ilişkilerde ve uluslararası hukuk düzeninde istikrarı sağlamak ve korumaktır. Bununla birlikte, bir andlaşmanın yapıldığı dönemdeki koşulların önemli ölçüde değişmesi halinde andlaşmanın tarafları arasındaki denge bozulabilecek, andlaşmanın konu ve amacı anlamsızlaşabilecek ve hatta ortadan kalkabilecektir. Bu çerçevede, pacta sunt servanda ilkesini hiçbir koşulda istisnası olmayan bir ilke olarak yorumlamak, uluslararası andlaşmalardan doğan yükümlülüklerinden çok farklı konjonktür ve koşullarda bile kurtulamayacağını düşünen devletleri ahdî ilişkiler içine girmemeye sevk edebilecek ve uluslararası ilişkilerde istikrarsızlığa yol açabilecektir. İşte ahdî uluslararası hukukta istikrar ve değişim arasındaki denge, andlaşmaların, akdedilmelerine zemin hazırlayan koşullardan bağımsız düşünülemeyeceği anlayışı üzerine kurulu olan ve geleneksel olarak rebus sic stantibus olarak adlandırılan “koşullarda esaslı değişiklik” ilkesi aracılığıyla sağlanmaya çalışılmaktadır. İlke, uluslararası andlaşmaların, yapıldıkları dönemdeki koşullarda taraflarca öngörülemeyen esaslı değişiklikler yaşanması durumunda sona erdirilebileceklerini veya tarafların bu andlaşmalardan çekilebileceklerini öngörmektedir. Uluslararası andlaşmalar hukukunun yerleşik ilkelerinden biri olan rebus sic stantibus, bu alanın aynı zamanda en tartışmalı ilkelerinden biridir. Gerek ulusal gerek uluslararası yargı mercileri ilkeyi uygulamakta çoğu zaman tereddüt etmekte ve pozitif uluslararası hukukun bir parçası olduğu artık tartışma götürmüyorsa da ilkenin tam olarak ne anlama geldiğine ilişkin devletler arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. 1969 Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 62. maddesi ve uluslararası içtihat ilkenin “uluslararası andlaşmaların taraflarının ortak beklentileri” temelinde uygulanması yönünde objektif bir anlayış benimsemekte, devlet uygulamaları ise “devletlerin yaşamsal menfaatleri” temelinde sübjektif bir yorumu kabul etmiş görünmektedir. Elinizdeki çalışma, rebus sic stantibus ilkesinin, bir yandan amacına hizmet edebilmesi, diğer yandan devletler tarafından keyfî bir biçimde kullanılmasının önüne geçilebilmesi için nasıl bir muhakeme yürütülerek ileri sürülmesi gerektiğini tartışmaktadır. AU - Pirim, Ceren Zeynep DO - 10.54049/taad.1139345 PY - 2022 JO - Türkiye Adalet Akademisi Dergisi VL - 0 IS - 51 SN - 1309-6826 SP - 47 EP - 76 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1102087 ER -