TY - JOUR TI - Hanefî Mezhebinde Felslerin Parasal Niteliği ve Akitlere Etkisi AB - Ticari hayatın en önemli unsuru olan para tarihi süreçte pek çok ilim dalının dikkatini çekmiştir. Bunun neticesinde muhtelif disiplinler para konusu incelemiş ve onun hakkında bazı kaziyyeler ortaya koymuştur. Para konusu ile ilgilenen alanlardan birisi de hukuk ilmidir. Hukuk, paranın ayn ve diğer paralar karşısındaki konumunu incelemiş, bunlar arasında ada- let ve hakkaniyete uygun bir ilişki kurmaya çalışmıştır. Fakihler de paranın hukuki konumu ile ilgilenmişler ve hukuken paranın kavramsal çerçevesini tartışmışlardır. İslam hukukunda altın ve gümüşün semeniyet değeri kabul edilmiş ve bunlar hakkındaki şerʽî hükümler bu ka- bul üzerine verilmiştir. Ancak tarihi süreç içerisinde pek çok toplum ve devletin kullandığı felslerin hukuki konumu hakkında fikir birliği sağlanamamıştır. Bu konudaki fikir ayrılığı, fürû-i fıkhın pek çok alanında felslerle ilgili görüş ayrılığına sebebiyet vermiştir. Hanefi mez- hebinde Ebû Hanîfe (öl. 150/767) ve -bir görüşe göre- Ebû Yûsuf (öl. 182/798) felslerin henüz para vasfının kazanmadığını kabul etmiş, İmam Muhammed (öl. 189/805) ise felslerin para olduğunu ileri sürmüştür. Fürû-i fıkhın pek çok alanında olduğu gibi beyʽ ve karz akitlerinde de bu kabule göre hüküm vermektedirler. Ancak Ebû Yûsuf’un görüşünün detaylarına baktı- ğımızda felslerin bazı akitlere konu olması durumunda bunların geriye dönük parasal değe- rini kabul ettiği görülmektedir. Şöyle ki günümüzdeki madeni paralarla 1000 tl borç verdiği- mizi düşünürsek, borç verilen paraların tedavülden kaldırılması durumunda Ebû Hanîfe borç verilen 1000 lira madeninin ağırlığı kadar geri ödemesinin yapılması gerektiğini ifade etmek- tedir. Ebû Yûsuf ise 1000 tl ne kadar ağırlıkta olursa olsun 1000 tl kıymetinde geri ödemesinin yapılması gerektiğini söylemektedir. Bu durumda Ebû Yûsuf bu madeni paraların semen yö- nünü esas almaktadır. Dolayısıyla felsler Hanefî mezhebinde mutlak olarak uruz kabul edil- diği görüşünün detaylarında bazı farklılıkların bulunduğu, felslerin semeniyet yönünün de bulunduğu ifade edilebilir. İmam Muhammed felslerle alışverişi özel bir bölümde ele almış ve burada felslerin muhtelif mallar karşısındaki konumunu incelemiştir. Bu bölümde birkaç kez felslerin dinar ve dirhem konumunda olduğunu ifade etmiştir. İmam Muhammed felsleri para olarak değerlendirirken bu görüşünü pratik boyutta da savunmuştur. Şöyle ki paraların önemli özelliklerinden birisi olan tayin ile taayyün etmeme özelliğinin felslerde de mevcut olduğunu, alışverişte gösterilen felslerden başka felslerle ödeme yapılabileceğini kabul etmiş- tir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus ödeme yapılacak olan felslerin tedavülde ol- ması gerekmektedir. Aynı şekilde şirket, selem vb. konularda felslerin parasal değerini esas alıp buna göre hüküm vermiştir. Hanefi gelenek içinde konu üzerinde tam olarak ittifak sağ- lanamamıştır. Erken dönem eserlerde Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’un görüşü baskın olmakla bir- likte daha sonraki eserlerde İmam Muhammed’in görüşünün tercih edildiği görülmektedir. Yakın dönemde hazırlanan Mecelle’de de bu görüş tercih edilmiştir. Ticari hayatta mal asıl olup para, o mala ulaşma aracı olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla değer ölçme aracı olarak kullanılan para hangi madenden yapılırsa yapılsın insanların kabulüne dayandığı için bunun itibarî olarak kabul edildiği göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla toplumun para olarak kullan- dığı eşyaların parasal özelliği kabul edilmelidir. Nitekim Hanefî mezhebi esas alınarak hazır- lanan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye de felslerin para hükmünde olduğuna karar vermiş ve bazı fürû alanlarında bu yönde kanunlar vazetmiştir. Modern dönemde kaleme alınan bazı çalış- malarda bu yönde görüş bildirilmiştir. Bu çalışmada öncelikle felslerin mahiyeti, İslam tari- hindeki kullanımına ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Daha sonra Hanefî mezhebinin kurucu imamlarının felsler hakkındaki değerlendirmeleri teorik olarak ele alınmıştır. İlerleyen bö- lümde ise Hanefî imamlarının bazı fürû alanlarındaki görüş ayrılıkları pratik olarak ele alın- mıştır. AU - kayapınar, hasan PY - 2021 JO - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi VL - 25 IS - 1 SN - 2528-9861 SP - 259 EP - 274 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1112538 ER -