TY - JOUR TI - KADIN ÖRGÜTLERİNDE FARKLILAŞMA, AYRIŞMA VE ÖZERKLİK AB - Kadınlar tarafından kadın sorunlarına çözüm üretmek amacıyla kurulan dernek vakıf, grup, kolektif, kooperatif, platform ve benzeri kadın örgütlerinin, 20. yüzyılın son çeyreğinde yükselişe geçen ve kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliği alanında önemli kazanımlar elde eden küresel kadın hareketinin oluşumunda önemli bir rol oynadıkları bilinmektedir. Türkiye’de tarihsel olarak Batıdan farklı koşullarda, uluslaşma sürecinin zorunlu bir bileşeni olarak gelişen feminist kadın hareketi, ulusal bağımsızlık sonrasında özerkliğini yitirmişse de, 1980’li yıllarla birlikte yeniden ortaya çıkarak toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ve kadın sorunlarının çözümü bağlamında toplumsal cinsiyet politikalarının dönüştürülmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle 1990’larla birlikte yükselişe geçen kimlik siyaseti ile birlikte ülke çapında yaygınlaşan ve farklı kadınlık konumlarından hareket eden kadın örgütlerinin iş birliği ile yürüttükleri mücadele, Türkiye’de sadece kadın haklarıyla ilgili yasal iyileştirmelerde ve kadın sorunlarına çözüm üretmede değil, demokratik muhalefeti güçlendirerek demokratikleşme çabalarına da önemli bir katkı sağlamıştır. Ancak kadın hareketindeki kurumsallaşma, proje feminizmi yönündeki gelişmeler ve kimlik siyaseti temelindeki ayrışmalarla birlikte, Türkiye’de de kendi tarihsellikleri içinde daha önce de özerklikle ilgili sorunlar yaşayan kadın örgütlerinin, bağımsız/özerk eleştirel feminist örgütlenme yapılarını ve kitlesel katılım özelliklerini yitirerek STK’laştıkları ve apolitik-profesyonel yapılara dönüştükleri yönündeki iddialar literatürde yoğun eleştirilere ve tartışmalara yol açmıştır. Cinsiyet eşitliği ile ilgili endekslerde kadının ekonomik, sosyal ve siyasal statüsü ile ilgili verilerde Türkiye’de en iyi durumdaki iller arasında yer alsa da Eskişehir’de kadın örgütleri üzerine görece daha sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın temel amacı Eskişehir’de faaliyet gösteren kadın örgütlerinin özerklik bağlamında örgütsel yapılarını, amaçlarını, faaliyet alanlarını ve nihayetinde politik gündemi etkileyebilecek bağımsız bir söylem ve politika geliştirme kapasitelerinin incelenmesidir. Çalışma nitel bir araştırmanın bulgularına dayanmaktadır, katılımcılar Eskişehir’de kadın sorunuyla ilgilendiğini beyan eden tüm örgütlerin yönetici, temsilci veya üyesi olan ya da örgütlerden bağımsız olarak kadın hareketine dahil olan 38 kadındır, veriler yarı yapılandırılmış mülakatlarla toplanmış, mülakatlar tematik olarak analiz edilmiştir. Katılımcılar temalar altında ortaya çıkan benzerlik ve farklılıklar üzerinden üç analitik gruba ayrılmış ve bulgular bu gruplar üzerinden, tarihsel bir arka planda, Türkiye’de kadın hareketi ve feminizmin tarihsel gelişimi ile ilişkilendirilerek, karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Bulgular, farklı ideolojilere ve kimliklere sahip kadın örgütlerinin birbirleriyle sınırlı bir temas halinde olduklarını, ancak sosyal ve politik olarak konumlarına yakın örgütlerle ilişki içinde olma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Bu nedenle, erkekler tarafından sürekli olarak yeniden üretilen eşitsiz toplumsal ilişkilerle mücadelede özerk bir kadın hareketinin gelişimi açısından kritik önem taşıyan ortak bir paydada buluşmakta çok zorlanmaktadırlar. Anahtar Sözcükler: Kadın Örgütleri, Kadın Hareketi, Özerklik, Feminizm, Eskişehir. AU - Suğur, Serap AU - GONC SAVRAN, TEMMUZ AU - CANGOZ, INCILAY AU - YEŞİLDAL, HATİCE PY - 2022 JO - Sosyoloji Araştırmaları Dergisi VL - 25 IS - 2 SN - 2148-9947 SP - 188 EP - 216 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1113377 ER -