TY - JOUR TI - ADİL YARGILANMA İLKELERİ AÇISINDAN TÜRK CEZA YARGILAMASINDA GİZLİ TANIKLIK KURUMU AB - Ceza yargılamasında tanık beyanının güvenilirliğinin sınanabilmesi için tanığın açık bir duruşmada dinlenmesi, sanıkla yüzleştirilebilmesi, beyanının doğruluğunun sınanabilmesi için savunma makamına tanığa soru sorma imkânının verilmesi gerekir. Ancak can güvenliğinin sağlanabilmesi için zorunlu olan hallerde tanığın duruşma salonu dışında ya da kimliğinin gizlenerek dinlenmesi, tanığa soru sorulmasının kısıtlanması gibi ceza muhakemesi tedbirlerinin yanı sıra tanığın korunması amacıyla fiziksel özelliklerinin ve kimlik bilgilerinin değiştirilmesi şeklinde kolluk tedbirlerinin uygulanması söz konusu olabilir. Genel olarak gizli tanıklık olarak nitelenen bu kurum, Türk hukukunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m. 58’de ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu hükümlerin uygulanması halinde, tanığın beyanının duruşmada taraflarca tartışılması ve tanığa soru sorulması sınırlanmaktadır. Gizli tanıklığa ilişkin hükümlerin uygulanması halinde, adil yargılamanın gereklerinden biri olan tanığa soru sorma imkânı kısıtlanmaktadır. Gizli tanığın korunmasına dair kolluk tedbirlerinin düzenlendiği Tanık Koruma Kanunu’nda bu tanığın duruşmada dinlenme usulüne ve beyanının delil olma değerine ilişkin hüküm de yer almaktadır. Bu çalışmada Türk ceza yargılamasında gizli tanıklık kurumuna ilişkin söz konusu düzenlemeler duruşmaların açıklığı, delillerin doğrudan doğruyalığı ve delillerin müşterekliği ilkeleri açısından değerlendirilerek iki ayrı Kanun’daki düzenlemelerin birbirleriyle ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumlu olup olmadığı tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Delil, Tanık, Gizli Tanık, Ceza Yargılaması, Adil Yargılanma. AU - Aydin, Devrim DO - 10.33432/ PY - 2021 JO - Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi VL - 0 IS - 2 SN - 2149-5831 SP - 1 EP - 38 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1113965 ER -