TY - JOUR TI - HIRİSTİYAN İLAHİLERİNDE KUDÜS AB - Hıristiyanlar için Kudüs şehrinin önemi İsa Mesih ile doğrudan bağlantılı bir biçimde aynı onun gibi çift katmanlı bir yapı arz eder. Nasıl İsa’nın hem insanî doğası, hem de tanrısal doğası olduğuna inanılıyorsa; Kudüs şehrinin de bir somut bir de soyut anlamı vardır. Somut anlamıyla bu şehir; tarihin, siyasetin, coğrafyanın, kültürün ve edebiyatın konusuyken, soyut anlamıyla teolojinin, eskatolojinin ve soteriyolojinin konusudur. Her iki anlam dünyasını birbirine bağlayan, merkezlerinde yer alan unsur ise İsa Mesih’tir. Bir Hıristiyan için bu şehir İsa Mesih’le anlam kazanır. İsa Mesih’in dünyayı teşrifinden (noel) göğe yükselişine (ascension) kadar geçen olayların hepsi bu şehrin somut, maddi ve kognitif değerlerini oluşturur. İsa Mesih göğe yükseldikten sonra bu şehir anlam değiştirmiş ve artık kalplere hitap eden bir hüviyete kavuşmuştur. İsa Mesih’in hayatı ile birlikte okunduğunda şehrin maddî alandan ruhsal alana geçişişinin izleri kolaylıkla görülebilir. İsa Mesih doğduktan sonra tapınağa sunulmak için buraya getirilmiştir. İncillere göre İsa Mesih Kudüs tapınağının avlusunda vaaz vermiş, hastalara şifa mucizeleri göstermiştir. Tapınağı dünyevi ihtiraslarıyla kirleten tacirlerden arındırması onu çarmıha götüren olayların başlangıçlarından birisi olarak sayılmaktadır. İsa’nın dünyevi yaşamının son haftası Kudüs’te gerçekleşmiştir. Havarileriyle birlikte Son Akşam Yemeğini Kudüs’te yemiştir. Onun Getsemani’de yakalanması, mahkemeye çıkartılması, Golgota’da çarmıha gerilmesi, taş mezara konulması, dirilişi ve göğe yükselişi hep Kudüs’te gerçekleşmiştir. Somut anlamıyla bu Kudüs; dünya üzerinde başka hiçbir şehre nasip olmamış harikuladelikleri bünyesinde barındırmış bir kenttir. Hıristiyanların Tanrı olarak inandığı İsa Mesih’in ilk ve son kez yaşadığı topraklardır. İsa Mesih göğe yükseldikten sonra anlam değiştiren bu şehir; Tanrıyı gözleriyle görecekleri, azizlerle birlikte sevinçle yaşayacakları bir yuva, altın çeşmelerden balların akacağı bir cennet, gecenin, acının ve hiçbir ihtiyacın olmayacağı meleklerin etrafta uçuşacağı bir ukba olarak resmedilmeye başlanmıştır. İlahilerde anlatıldığı üzere, burası yeryüzü halkının sevinç kaynağı olacak hasretle binlerce yıldır beklenen İsa’nın Gelişinin (Advent) gerçekleşeceği şehirdir. Bu şehir ziynetler takınmış, altınlarla süslenmiş bir gelin olarak tasvir olunur ve damat olarak İsa’yı beklemektedir. Bu düğünün kapıları ise İsa’nın adı uğruna nice acılar ve işkenceler çekmişlere ve en başta şehitlere ardına ve sonsuza kadar açılacaktır. Hıristiyan’ın anlam ve gönül dünyasındaki bu çift katmanlı Kudüs imajını destekleyen, şekillendiren ve çeşitlendiren başat metinler ise Kutsal Kitap pasajlarından ilham alan, günlük ve haftalık ibadetlerde kullanılan ilahilerdir. İlahiler Hıristiyan ibadet hayatının zaruri bir parçasıdır; ilahiler olmadan ibadetler yapılmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, teorik, teolojik veya tarihsel açıdan değil, bir Hıristiyan inanlının gönlünde Kudüs’ün ne anlama geldiğini ilahiler üzerinden pratik olarak okumaya çalışmaktır. Çünkü ilahiler akideye dair kabullerin serbest bir biçimde kaleme alındığı eserlerdir. Şiir şeklinde yazılırlar ve dogmatik ihtilaflar ve sapkınlıklar içermedikleri takdirde ibadetlerde kullanılırlar. Yöntem olarak muhteva analizi metodunun kullanıldığı bu çalışmada, kaynak metinler olarak Katolik Kilisesi bünyesinde kullanılan Latince, İngilizce ve Türkçe ilahi kitapları seçilmiştir. Bu yöntemle Kudüs ile ilgili kadim zamanlardan günümüze kadar onlarca şairin yazdığı yüzlerce ilahinin güftesi tespit edilmiş ve bazıları tarafımızdan ilk defa Türkçeye tercüme edilmiştir. Elde edilen bulgular fenomenolojik yöntemle yorumlanarak, bu ilahilerdeki ortak mesajlar derlenmiş ve en meşhur ilahilerden birer örnekle gösterilmiştir. İlahilerde dinlediği, hayalini kurduğu ve dualarında kavuşmayı düşlediği Kudüs; tanrının huzurunda yürüyecekleri, nimetlerle dolup taşmış, karanlık ve sıkıntının olmadığı, parlak, aydınlık ve hep gündüzün yaşandığı, etrafı surlarla çevrili bir şehir, güvenli bir sığınaktır. Orası bir düğün şenliğinin merkezidir ve güvey de İsa Mesih’in ta kendisidir. Bu düğün alayından birisi olmak ve bu eğlencede yer almak bir Hıristiyan’ın en ulvi hedefidir. Dolayısıyla insan yazarlar tarafından kaleme alınan ilahilerdeki Kudüs okunduğunda çoğu zaman bir şairin duygusallığı veya bir mistiğin metaforları ama en başta da bir inanlının ümitleri görülmektedir. Resmi ayin kitaplarına dahi giren ve ibadetlerde tekrar tekrar okunan bu ilahilerle dünyevi bir şehir değil, uhrevi bir menzil hedeflenir. Kudüs’ün Hıristiyan anlam dünyasında bir de bu açıdan ele alınması alana farklı bir bakış açısı katacaktır. AU - KARATOSUN, MUSA OSMAN DO - 10.46353/k7auifd.1168652 PY - 2022 JO - Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi VL - 9 IS - 2 SN - 2148-7634 SP - 677 EP - 699 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1154586 ER -