TY - JOUR TI - Kul Nesîmî’nin ‘Kime Ne’ Redifli Meşhur Nefesi: Haydar Haydar’ın Tekkelerden Sahnelere Uzanan Asırlık Yolculuğu AB - “Ben melâmet hırkasını kendim giydim eğnime” sözleriyle başlayan ve “Haydar Haydar” ismiyle bilinen müzik eseri, geçmişten bugüne Türkiye müzik kültürünün popüler repertuvar elemanlarından biri olmuştur. Güftesi Kul Nesîmî’nin “kime ne” redifli meşhur nefesine dayanan eserin, hemen her müzik türünde seslendirilmiş örnekleri bulunmaktadır. Bununla birlikte, yazılı ve işitsel kaynaklar süreç içerisinde eserin farklı müzikal versiyonlarının oluştuğunu ve 1930’lu yıllardan itibaren taş plaklarda yer almaya başlayan ve günümüz kültür-sanat ortamlarında da sıklıkla seslendirilen versiyonun belirli bir değişim ve dönüşüm sürecine bağlı olarak oluştuğuna işaret etmektedir. Bu makalede takriben 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren çeşitli arşiv ve yayınlarda yer almaya başlayan nota ve ses kayıtları bir araya getirilerek, nefesin farklı musiki ortamlarında ve farklı icracıların yorumları neticesinde geçirdiği edebî ve müzikal değişikliklerin ve çeşitliliğin tanımlanması amaçlanmaktadır. Tümüyle arşiv araştırması ve belge karşılaştırmasına dayalı veri toplama yönteminin uygulandığı çalışmada, büyük kısmı ilk defa okuyucu karşısına çıkacak özgün arşiv belgelerine yer verilerek musiki literatürüne katkı sağlanması hedeflenmektedir. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen çalışmada, 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren hazırlanan yazma ve matbu notalarda, eserin ilk versiyonlarının yer almaya başladığı görülmüştür. Özellikle el yazması notalarda “ilâhî” ve “nefes” tanımlamalarının yer alması, eserin İstanbul çevresindeki dînî musiki repertuvarının bir parçası olduğunu ve tekke ve tarikatların repertuvarında gelişip yaygınlaştığını ortaya koymaktadır. Günümüzde popüler olan versiyonla ilgili bilgi dağarcığında melodinin kim tarafından bestelendiğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanmazken, eserin güfte şairinin ismiyle anıldığı görülmektedir. Oysa tahminen 1900’lerin ilk çeyreğinde hazırlanmış iki farklı notada, eserin Nâyî Şeyh Ali Rıza Efendi tarafından bestelendiği kaydedilmiştir. Bununla birlikte, Hafız Âşir Efendi, Hüseyin Baba, Safiye Ayla gibi icracılar tarafından kaydedilmiş taş plaklarda, benzer veya kısmen benzer ezgilerle icra edilmiş örneklerinin varlığına tesadüf edilmektedir. Notalar ve ses kayıtlarının sunduğu olanaklar çerçevesinde, eserin 20. yüzyıl boyunca farklı ortamlarda ve farklı icracıların yorumları neticesinde şekillendiği ve bugün bilinen versiyonunun popüler hale gelmesinde müzik endüstrisinin büyük rolü olduğu anlaşılmaktadır. AU - CÖMERT, ERAY DO - 10.48146/odusobiad.1207457 PY - 2023 JO - Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi VL - 13 IS - 1 SN - 1309-9302 SP - 115 EP - 158 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1161184 ER -