TY - JOUR TI - Bebekleri dünyaya leyleklerin getirdiğine dair inancın Türk mitolojisindeki kökleri üzerine AB - Bu makalede, Türklerin yanı sıra, antik Roma’dan Prusya’ya, Almanya’dan Polonya ve İsviçre’ye, hatta Hint, Ermeni, Mansi ve Slav inanç sistemlerine kadar önemli bir yere sahip olan leylek, bebeklerin doğumuyla ilgili inanışlar esasında ele alınmıştır. Yapılan tespit ve değerlendirmeler, leyleğin inanç dünyamızda ihmal edilemeyecek bir yere sahip olduğunu; bebeklerin leylekler tarafından getirildiğine dair “beyaz yalan”ın temelinde, Türklerin genellikle kuş suretinde tasavvur ettiği hami dişi ruh Umay ile kuş biçiminde algıladığı insan ruhuyla ilgili tasavvurlarının yattığını ortaya koymuştur. Kuzey ve Güney Sibirya başta olmak üzere, Türk topluluklarının yaşadığı coğrafyalarda yaygın olarak kuş biçiminde tasavvur edilen dişi hami ruh “Umay” ile bebek ruhları arasındaki ilişki, Anadolu coğrafyasında leylek ile bebek arasındaki ilişkiye dönüşmüştür. Leylekle ilgili olarak kullanılan bazı espiriler, deyimler, uhrevi türküler, çocuk oyun tekerlemeleri, masallar, doğum ritüelleri, nazar uygulamaları vb. mitolojik kökenin günümüze yansımaları olarak göze çarpmaktadır. Tanrı tarafından Umay’a, yaratılışın başında verildiğine inanılan vazife, sembolleri ile devam ettirilmektedir. Bu sayede kut sağlanmakta ve hayat anlam kazanmaktadır. Çocukların koruyucu ruhu Umay, mitolojik kurallara uyulmadığı takdirde ise yine kuş şeklinde tasavvur edilen Kara Umay/Imay şeklinde insanoğlunun karşısına çıkmaktadır. Kara Umay, ceza olarak da ruhu geri götürebilmektedir. Yumurta, yuva, yavru, bala gibi kuş-ruh ortak köken adlandırmaları bu mitolojik arka planın aysbergi gibi durmaktadır. Bütün bu simgeler ve imgeler Türk mitolojik düşüncesinin karakteristik yapısının ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır AU - Ergun, Pervin PY - 2011 JO - Milli Folklor Dergisi VL - 12 IS - 89 SN - 1300-3984 SP - 133 EP - 146 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/116457 ER -