TY - JOUR TI - Osmanlı Türkçesine Tercüme Edilen Siyaset Düşüncesi Eserlerinin Tercüme Usul ve Tasarrufları AB - İslâm siyaset düşüncesi mirasının Osmanlı siyaset düşünürleri tarafından nasıl değerlendirildiği meselesi, Osmanlıların kendilerinden önceki ilmî ve fikrî birikimle nasıl irtibat kurduklarını anlamak açısından önemlidir. Osmanlı siyaset düşüncesinin kurucu unsurlarından olan tercümelere odaklanan bu çalışma, Osmanlı Devleti’nde 14-18. yy. arasında siyaset düşüncesi alanında Arapça ve Farsçadan tercüme edilen yaklaşık 170 civarında metni incelemekte olup, bu iki dilde kaleme alınan İslam siyaset düşüncesi eserlerini Osmanlı Türkçesine tercüme eden mütercimlerin hangi tercüme usullerine başvurdukları ve kaynak metni Türkçeye aktarırken ne türden tasarruflarda bulundukları meselesine odaklanmaktadır. Böylece Osmanlı Devleti’nde siyaset düşüncesini üretme yollarından biri olan tercüme eserlerin hangi ameliyelerden geçtikten sonra Osmanlı gündemine sunulduğu ve bu eserlerin Osmanlı siyaset düşüncesi özelinde ne türden katkılar içerdikleri belirlenmeye çalışılmaktadır. Edeb/âdâb (siyasetnâme-nasihatnâme), felsefe-ahlâk, fıkıh, hadis ve tasavvuf gibi disiplinlerin siyasete müteallık konuları içeren metinleri ile kendisini sınırlayan bu makalede ilk olarak tercüme usulünü anlatan sınırlı sayıdaki mütercimin verdiği bilgiler incelenmiştir. Akabinde tercüme metinler, kaynak metinlerle mukayese edilmiş ve mütercimlerin tercüme usulleri ‘harfî tercümeler’, ‘serbest tercümeler’, ‘derleme türü tercümeler’ ve ‘kısmî/müntehap tercümeler’ başlıkları altında tasnif edilmiştir. Harfî tercüme usulü daha ziyade erken dönem tercümelerinde kendisini gösteren ve mütercimin sınırlı katkısını içeren bir usuldür. Serbest tercümeler, tüm zamanlara yayılmış olup daha yaygın bir tercüme türünü teşkil eder. Osmanlı mütercimlerinin tercüme ettikleri kitaptan bekledikleri pratik faydanın uzantısı olarak metinlerin meâl-i münîflerini vermeyi yeterli gördüklerini gösteren çok sayıda örnek bulunmaktadır. İstihrâc/Derleme türü tercümeler ise daha ziyade belli konularla (devlet başkanlığı, itaat, cihad, adalet vb.) ilgili hadislerin seçilmesi ve tercüme edilmesi örneğinde ortaya çıkar. Yine bu husus Arapça ve Farsça yazılmış farklı siyaset kitaplarından yapılan siyasi nasihatnâme eserleri derlemelerinde de gözükür. ‘Kısmî/Müntehap tercümeler’ ise bir eseri baştan sona ele almayıp belli bir kısmını tam olarak tercüme etmek şeklinde kendisini gösterir. Osmanlı mütercimleri tarafından sıklıkla kullanılan bu usul de eser tercüme amaçlarının başında gelen ‘faydayı herkese teşmil etmek’ düşüncesinin bir uzantısı olarak şekil alır. Bu usulde mütercimler faydasız yahut gereksiz olduğunu düşündükleri kısımları çıkartmakta, doğrudan muhatap kitlenin işine yarayacak kısımların tercümesiyle iktifa etmektedirler. Son olarak kaynak metinle ilişkisinden hiç bahsetmeksizin kendisini telif olarak takdim eden bazı metinler ‘örtük tercüme’ kavramı altında ele alınmıştır. Makalenin ikinci kısmı mütercimlerin tercüme tasarrufları meselesine odaklanır. Bu kısımda konu ‘metni geliştiren yahut eksiltip ayıklayan müdahaleler’, ‘tercümeye müstakil bir mukaddime ve hatime yazmak, kaynak metin müellifinin mukaddimesini tercüme etmemek’, ‘dile ve mevzuya derinlik kazandırmak’, ‘metni yerlileştirmek (Hanefîleştirmek ve Osmanlılaştırmak)’, ‘kaynak metnin tashihi, iddialarının tenkit edilmesi yahut temellendirilmesi’, ‘tercümeye çoğunlukla kaynak metne nazire/gönderme içeren özgün bir isim vermek’ gibi başlıklar altında incelenmiştir. Akabinde tercüme telhis ve uyarlamaları bir başka ifade ile tercüme metinlerin diliçi çeviriye tabi tutulması meselesi ele alınmıştır. AU - Kavak, Özgür DO - 10.15370/maruifd.1289921 PY - 2023 JO - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi VL - 64 IS - 64 SN - 1302-4973 SP - 1 EP - 45 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1182436 ER -