TY - JOUR TI - Ahmedî’ye İsnad Edilen Yusuf ile Züleyhâ Mesnevisi AB - XIV. Asır şairi Ahmedî (815/1412-13) çoğunluğu manzum olmak üzere, kaleme aldığı eserleriyle Anadolu sahası Türk şiirinin kurucu şairlerinden kabul edilmektedir. Kendisinden sonra gelen birçok Türk şairinin onun şiirlerine nazireler söyleyerek kendini yetiştirmesi de onun önemli bir şair olduğunun göstergesidir. Ancak hayatı hakkında bilinenler çoğunlukla yetersiz ve eksik bilgilerden ibarettir. Yazdığı eserleri için de aynı durum söz konusu olup kaynaklarda verilen bilgiler tutarsız ve çelişkilidir. Bu yüzden Ahmedî’nin kaç eser kaleme aldığı kesin olarak bilinmemektedir. Divan’ı ile İskendername’si en iyi bilinen eserleridir. Söz konusu eserlerin kütüphanelerde birçok yazma nüshası bulunmaktadır. Bunlar dışında kaynaklarda hakkında bilgi verilen eserlerinin çoğu sorunludur ve zamanla unutulmuştur. Tervîhu’l-ervâh adlı eseri Latîfî’nin verdiği yanlış bilgiden dolayı uzun süre Kânûn-i Şifâ’nın tercümesi olarak bilinmiştir. İsimleri dışında bilinmeyen Cemşîd ü Hurşîd, Mi’yârü’l-edeb, Mirkâtü’l-edeb, Mîzânü’l-edeb adlı eserlerin nüshalarına ise ancak son zamanlarda ulaşılabilmiştir. Kaynaklarda Ahmedî’ye isnad edilen eserlerden biri de Yûsuf u Züleyhâ adlı bir mesnevidir. Bu iddiayı ileri süren ilk tezkireci Latîfî’dir. Bugüne kadar bu mesnevinin herhangi bir nüshasına ulaşılamamıştır. Bu makalede Ahmedî’ye isnad edilen Yûsuf u Züleyhâ mesnevisi hakkında bir değerlendirme yapılacak ve eserle ilgili tarihî kaynaklardan hareket edilerek eserin Ahmedî’ye aidiyeti meselesi tartışılacaktır. AU - YUSUF, YILDIRIM DO - 10.20486/imad.1248972 PY - 2023 JO - İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi VL - 8 IS - 1 SN - 2149-0872 SP - 1 EP - 16 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1184116 ER -