TY - JOUR TI - İslam Tarihinin İlk Döneminde Sosyal Barışı Kurma Çabasına Örnek Bazı Uygulamalar Üzerine Yeni Bir Bakış AB - İnsanoğlu yeryüzüne ayak bastığı günden bu zamana, toplum içinde yaşamıştır. Varlığını ancak bu yolla devam ettirmiştir. İnsan, ilk önce ailesi ve yakın çevresi ile sosyal ilişki kurar. Sonra bu ilişkiler ağı çeşitlenir ve toplumun her alanına yayılmış olur. Zaten insanın özünde ünsiyet özelliği vardır. Ancak diğer insanlarla yakınlaşarak öğrenir, kişisel gelişimini devam ettirir ve değerlere uyum sağlar. İnsan için tabii olan, sosyal hayattır. İnsanın kişisel gelişimi, içinde yaşadığı topluma uyumu ve olumlu katkısı ile doğru orantılıdır. Toplumun da karşılıklı hak ve vazifeleri gözeten bir yapıda olması gerekir. Tarih boyunca olumlu ve faydalı davranışları geliştiren toplumlar olduğu gibi, bunun aksi zulüm ve bozulmanın hâkim olduğu topluluklar da olmuştur. Allah, çoğunlukla bozulmaya başlamış toplumlara peygamber göndermiştir. Peygamberler Allah’tan aldıkları ilkeleri, insanlara ulaştırmışlardır. İnsanları iyi, doğru ve güzele çağırmışlardır. Hz. Muhammed de birçok yönden bozulan Arap toplumunu uyarmak üzere görevlendirilmiştir. Bu çağrının ilk muhatabı Mekke halkı çoğunlukla, Hz. Muhammed’e ve arkadaşlarına engel çıkarmıştır. Bu engelleme, Müslümanlara işkence ve ölüme kadar uzanmıştır. Hz. Muhammed ve arkadaşları bu zorbalıklara sabır ve af ile karşılık vermişlerdir. Karşılıklı konuşma ortamını engelleyecek davranışlardan uzak durmuşlardır. Sonunda doğup büyüdükleri Mekke’den, Medine’ye göç etmek zorunda kalmışlardır. Hz. Muhammed ve arkadaşları bu yeni vatanlarında olumlu karşılanmışlardır. İslam dini burada gelişmiş ve tüm Arabistan yarımadasına yayılmıştır. İslam dini, insanın kendisi, toplumu ve Yaratıcısı ile barışık olacağı ilkeleri tavsiye etmiştir. Barış, güven, adalet, müsamaha, kardeşlik, yardımlaşma, sevgi ve eğitim temel ilkelerdir. Bu ilkeler Hz. Muhammed döneminde hem teorik hem de pratik olarak toplumda kabul görmüştür. Ondan sonra da bu ilkeler çoğunlukla, hürmet görmüştür. İslam Tarihi bunun canlı şahididir. Ancak son dönemlerde Müslümanlara yakıştırılan şiddet söylemi, islamofobi gibi algı çarpıtmaları konuyu gündeme taşımaktadır. Bu açıdan konu yeniden ele alınmayı hak etmektedir. Çalışmamızda, İlk dönem İslam tarihine ait literatür taraması yapılmıştır. Yorumlama sonucu yeni değerlendirmelere ulaşılmağa çalışılmıştır. Çalışmamız bu alana küçük bir katkı sunabilirse, amacına ulaşmış sayılacaktır. AU - SEN, ADIL DO - 10.5281/zenodo.8104915 PY - 2023 JO - İHYA Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi VL - 9 IS - 2 SN - 2149-2344 SP - 654 EP - 675 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1189554 ER -