TY - JOUR TI - Tufan Mitosu Üzerine Arkeolojik Bir Yaklaşım AB - Amerika’daki Maya ve Aztek efsanelerinden Avustralya Aborijinlerin efsanelerine kadar uzanan büyük bir selle ilgili en eski belgelerin Mezopotamya’da bulunmuş olması, felaketin başlangıç noktası olarak buraya işaret etmektedir. Bu olayın tarihsel bir gerçeğe dayanıp dayanmadığını anlamak, çalışmanın esas amacını oluşturmaktadır. Bunun için paleoiklimsel ve paleocoğrafi araştırmaların sonuçları, kazısı yapılan arkeolojik yerleşimlerdeki selle ilişkili katmanlar, gemicilik ve denizcilikle ilgili arkeolojik ve filolojik verilerle çivi yazılı tabletlerdeki ilgili bölümler karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirilmiştir. Buzullardan alınan karotlarla Kuzey ve Güney Mezopotamya’daki bazı kentlerin kazıları sırasında saptanan kalın alüvyal dolgular, farklı dönemlerde iklimsel değişikliklerin veya afetlerin gerçekleştiğini göstermiştir. Fakat bunu, Tevrat’ta bahsedildiği gibi tüm karayı ve onun üstündeki yaşamı sular altında bırakacak ölçüde bir tufan yerine, küresel ısınma ve soğuma süreçlerine bağlı olarak gerçekleşen daha küçük afetler olarak dikkate almak gerekmektedir. Holosen’deki en sert mevsim değişimleri dahi dikkate alındığında, bulunduğu alana göre nispi yüksekliği ortalama 4300 m olan Ağrı Dağı veya etrafına göre ortalama 1000 m yüksekte bulunan Cudi’yi yutacak bir sel felaketinden bahsetmek mümkün görünmemektedir. Böyle bir sel felaketi mümkün olsa dahi, bu olayla ilgili ilk filolojik verilerin oluşturulduğu dönemde (MÖ 3. binyıl) ve ötesine giden gemicilik tarihinde Nuh’un gemisiyle karşılaştırılabilecek büyüklükte ve dayanıklılıkta bir geminin mevcut olmadığı arkeolojik ve filolojik olarak söylenebilmektedir. AU - Kekeç, Engin DO - 10.33469/oannes.1279285 PY - 2023 JO - OANNES - Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi VL - 5 IS - 2 SN - 2667-7059 SP - 451 EP - 470 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1199289 ER -