TY - JOUR TI - Şiddetli Hastalık Bulgusu Olan COVID-19 Tanılı Hastalardaki Klinik, Laboratuvar ve Radyolojik Bulgularının Mortalite Üzerine Etkisi AB - Giriş: COVID-19 asemptomatik hastalıktan kritik hastalığa kadar değişebilen şekilde seyredebilen ve mortalite ile sonuçlanabilen bir hastalıktır. Çalışmamızda COVID-19 tanısı alan ve şiddetli hastalık bulgusu olan hastaların klinik, laboratuvar ve radyolojik bulgularının mortalite üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Çalışmamıza 01.01.2020-31.03.2021 tarihleri arasında Rize Devlet Hastanesinde pandemi infeksiyon hastalıkları ile pandemi göğüs hastalıkları servislerinde takipli SARS-CoV-2 polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) pozitif hastalar dahil edildi. Retrospektif olarak hasta dosyalarından hastaların epidemiyolojik verileri, kronik hastalıkları, başvuru semptomları, laboratuvar bulguları, radyolojik bulguları kaydedildi. Hastalar sağ kalanlar ve kaybedilenler olarak gruplandırıldı. Radyolojik görüntülemelerinde pnömoni saptanan, oda havasında oksijen satürasyonu <%90 olan, takipne veya aksesuar respiratuvar kas kullanımı olan hastalar şiddetli hastalık olarak tanımlandı. Verilerin incelenmesinde SPSS 26.0 istatistik paket programı kullanıldı, istatistiksel anlamlılık düzeyi p< 0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: 110 sağ kalan ve 25 kaybedilen olmak üzere toplamda 135 hasta çalışmaya alındı. Hastaların yaş ortalaması 65.5 ± 15.45 yıldı ve %61.5’i (n= 83) erkekti. Kaybedilenlerin yaş ortalaması, sağ kalanlara göre daha fazlaydı (p= 0.007). Koroner arter hastalığı (KAH) ve kronik böbrek hastalığı (KBH) olan hastaların kaybedilme oranları olmayanlara göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek saptandı (sırasıyla p= 0.032, p= 0.032). Hastaneye başvuru sırasında takipnesi olan hastalarda kaybedilme oranı takipnesi olmayan hastalara göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p= 0.001). Diğer başvuru muayene semptom ve bulguları olan ve olmayan hastalar arasında kaybedilme oranları açısından istatistiksel anlamlı fark tespit edilmedi. Hastaların klinik takibinde günaşırı çekilen akciğer grafisi (AG) kullanıldı. Akciğer grafisinde progresyon gözlenen hastaların kaybedilme oranı progresyon gözlenmeyenlere göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p= 0.004). Yapılan çoklu lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre ise hastalarda KAH bulunması, hastaneye başvuru anında takipne bulunması ve klinik takibinde AG’de progresyon gözlenmesinin mortalite için bağımsız birer risk faktörü olduğu sonucuna varıldı. Sonuç: Bu araştırmayla şiddetli COVID-19 hastalık seyrinde hastalığı kötüleştirebilecek faktörlerin tahmini yapılmıştır ve hastalarda KAH olması, hastaneye başvuru anında takipne bulunması ve klinik takibinde AG’de progresyon gözlenmesinin bağımsız bir risk faktörü olduğu düşünülmüştür. Kronik hastalıklar ve başvuru semptomları yanı sıra hastaların klinik takibinde AG’de progresyon saptanmasının mortalite için bir risk faktörü olduğunun bulunmuş olması, hastalık seyrinde radyolojik takibin de akılda tutulması gerektiğini göstermektedir. AU - MAHMUTOĞLU ÇOLAK, SUDEM AU - Ilgar, Tuba AU - Koç, Süleyman AU - AKYÜZ, KÜBRA AU - ODABAŞ, GÜLSÜN AU - YAVASI, OZCAN DO - 10.5578/flora.20239707 PY - 2023 JO - Flora İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisi VL - 28 IS - 3 SN - 1300-932X SP - 371 EP - 382 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/1203861 ER -