TY - JOUR TI - Hastane personeline pandemik influenza A (H1N1) aşı uygulamasının ardından aşılama hakkındaki görüşler ve gözlenen yan etkiler AB - Bu çalışmanın amacı, 2009 pandemik influenza A (H1N1) aşılaması sonrasında sağlık çalışanlarının aşılama hakkındaki görüşlerini, aşının güvenilirliğini ve izlenen yan etkileri belirlemektir. Eğitim ve araştırma hastanemizde, Aralık 2009 tarihinde hastane çalışanlarına pandemik influenza aşılaması yapılmış ve aşılanma oranı %40 (800/2000) olarak izlenmiştir. Aşılamadan dört ay sonra, hastane personelinden çalışmaya katılmayı kabul edenlere (aşılanan ve aşılanmayan kişilere) aşılamaya ilişkin görüşleri ve aşılanan gruba aşılanma sonrası gözlenen yan etkilerle ilgili anket uygulanmıştır. Aşı olan ve olmayan katılımcılara iki farklı tipte anket dağıtılmıştır. Katılımcıların demografik özellikleri, aşı olma ve olmama nedenleri sorgulanmış, aşılanan gruba bunun yanı sıra kronik hastalık varlığı, uygulanan aşılar (pandemik/mevsimsel influenza), aşı sonrası gelişen lokal veya sistemik reaksiyonlar sorulmuştur. Anket çalışmasına toplam 332 gönüllü katılmış; katılımcıların 247 (%74.4)sinin aşılanan, 85 (%25.6)inin ise aşılanmayan grupta yer aldığı tespit edilmiştir. Katılımcıların erkek/kadın oranı 1.2 olup, %55.7si 30 yaşın üzerindedir. Katılımcıların çoğunu (%82.8) lise ve üniversite mezunları oluşturmuştur. Aşılanma oranları; ileri yaş grubunda genç erişkinlere göre (p= 0.042), erkeklerde kadınlara göre (p= 0.001) ve çocuğu olanlarda olmayanlara (p= 0.021) göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Buna karşın sağlık dışı meslek grubunda (temizlik elemanı, idari personel vb.) olanların (%57.5), doktor (%29.1) ve hemşirelere (%13.4) göre; yoğun bakım üniteleri, acil servis ve idari birimlerde çalışanların (%54.7) ise dahili (%22.3) ve cerrahi (%23.1) kliniklerde çalışanlara göre daha yüksek oranda aşılandığı tespit edilmiştir (p= 0.001). Aşı olmayı reddetmenin en önemli nedenlerinin; aşının yan etkilerinden korkma (%69.4) ve aşının etkinliğine inanmama(%56.4) olduğu gözlenmiştir. Aşı olmayı kabul etmenin en önde gelen nedenleri ise ailesine hastalığı bulaştırmamak(%60.3) ve risk grubunda yer almak (%54.3) olduğu belirlenmiştir. Aşılanan grupta, aşı sonrası saptanan lokal reaksiyonların (aşı bölgesinde ağrı, şişlik, kızarıklık) oranı %43.3, sistemik reaksiyonların (kırgınlık, yorgunluk, kas ağrısı, grip benzeri tablo vb.) oranı ise %43.7 olarak belirlenmiş; hiçbir olguda vaskülit, nörit, ensefalomiyelit, Guillain-Barre sendromu ve anafilaktik reaksiyon gibi ciddi yan etkiler saptanmamıştır. Çalışmada aşının güvenilirliğine ait kaygıların aşılanmayı olumsuz etkilediği görülmüştür. Aşıya bağlı ciddi yan etkilere rastlanmaması nedeniyle aşının güvenilir olduğu düşünülmüştür. Bilimsel açıdan geçerliliği kanıtlanmış olsun ya da olmasın aşı güvenliğine ait ortaya çıkabilecek kaygılar, aşının geniş halk kitleleri tarafından kabul edilebilirliğini olumsuz etkileyebilmekte ve influenza kontrolüne ilişkin çabalarımızın etkisini azaltabilmektedir. Sonuç olarak; ülke çapında aşı güvenliği ve yan etkilere dair verilerin toplandığı ve düzenli raporlandığı sistemlerin geliştirilmesi gelecekteki aşılama çalışmalarına ışık tutacaktır. AU - VARDAR, İlknur AU - COŞKUN, Ali AU - Turker, Nesrin AU - EL, Sibel AU - URAL, Serap AU - ÖRMEN, Bahar AU - KAYA, Fatih AU - KAPTAN, Figen PY - 2012 JO - Mikrobiyoloji Bülteni VL - 46 IS - 1 SN - 0374-9096 SP - 57 EP - 64 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/127316 ER -