TY - JOUR TI - Akarçay tepe yerleşmesinden neolitik dönem’e ait üç adet hayvan biçimli minyatür kap ya da kap biçimli hayvan figürini AB - Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki Akarçay Tepe yerleşmesi, Çanak Çömleksiz ve Çanak Çömlekli Neolitik Dönem’de, yaklaşık iki bin yıl boyunca iskân edilmiştir. 1999 yılından beri sürdürülen kazılarda, yerleşmenin doğu konisinde Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’e ve Geçiş Süreci’ne, batı konisinde ise Geçiş Süreci’ne ve Çanak Çömlekli Neolitik Dönem’e ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Bu yazıda, yerleşmenin Geçiş Süreci’ne ait tabakalarında bulunmuş üç adet hayvan biçimli minyatür kap tanıtılacaktır. Kaplardan ilki tüm veya tüme yakın olarak; ikincisi, dörtte üçü korunur durumda; üçüncüsü de henüz işlenme aşamasındayken yarım kalmış halde bulunmuştur. Kaplardan ikisi muhtemelen küçükbaş bir hayvanı, üçüncüsü ise bu ikisinden daha farklı bir hayvanı betimler. Üçünün de baş, boyun gibi tanımlayıcı unsurları olmadığından, ne tür bir hayvanı betimledikleri kesin olarak belli değildir. Her üç örnek de küçük bir kireçtaşı bloğun çakmaktaşından bir dilgiyle kazınması yoluyla şekillendirilmiştir. Bu tip hayvan biçimi verilmiş kapların, kronolojik açıdan en yakın örnekleri, Göller Yöresi’ndeki Hacılar, Höyücek ve Kuruçay ile Niğde-Köşk Höyük’ün Neolitik Dönem tabakalarında ortaya çıkarılmıştır. Anadolu’da Asur Ticaret Kolonileri Çağı ve Hitit Dönemi yerleşmelerinin çoğunda hayvan biçimli kaplara rastlanır. Rhyton ya da BIBRU adı verilen bu kapların bir takım dinsel törenlerde sunu kabı olarak kullanıldığı, Hitit metinlerinde geçer. Bazı araştırmacılar, Neolitik Dönem’de de bu kapların dinsel törenlerde kullanılmış olabileceğini belirtirler. Akarçay Tepe’de bulunmuş kapların dinsel tören gibi faaliyetlerde kullanıldığını iddia etmek, şu an için doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Kapların bulunuş durumları da herhangi bir yorum yapmaya olanak vermemektedir. Akarçay Tepe’de bulunmuş üç kabın benzerleri, yerleşmenin içinde yer aldığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Kuzey Suriye üçgenindeki Neolitik Dönem yerleşmelerinde henüz ortaya çıkarılmamış veya çıkarılmışsa dahi yayınlarda yer almamıştır. Neolitik Dönem’de yerleşmeler arasında yaşanan yoğun ilişki dikkate alındığında, bu tip kapların yalnızca Akarçay Tepe’ye özgü, tekil örnekler olmadığı, diğer yerleşmelerde de ortaya çıkarılıp sayı olarak arttıkça ve yayınlarda yer aldıkça, bölgenin buluntu tipolojisi içerisinde yer bulacağı iddia edilebilir. AU - BOZBAY, Heval PY - 2013 JO - Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi VL - 0 IS - 30 SN - 1300-9435 SP - 177 EP - 184 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/153524 ER -