TY - JOUR TI - Travma mağdurlarında Ruhsal Travma bulguları AB - Giriş: Bireylerin adli tıbbi yönden değerlendirilmesinde travmanın bireyde meydana getirdiği zararın ve ağırlık derecesinin ortaya konması gerekmektedir. Bu çalışmada, adli tıp anabilim dalınca değerlendirilen ve psikiyatri kliniğinden konsültasyon stenilen farklı türde travmalarla yaralanmış adli olgularda ruhsal travmanın varlığını ve psikiyatrik tanı özelliklerini ortaya koymayı hedefledik. Yön­tem­ler: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi (DEÜTF) Adli Tıp Anabilim Dalı arafından 1999-2009 yılları arasında adli makamların isteği üzerine adli tıbbi yönden değerlendirilen 18 yaş üzerindeki 1975 hastanın dosyaları gözden geçirildi. Bu hastalardan, Psikiyatri Anabilim Dalından konsültasyon istenen 142si çalışmaya alındı. Bu olgularda yaş, cinsiyet, yaralanmaya neden olan şiddet türü, meslek, öğrenim durumu, medeni durum, olay öncesi travmatik yaşantı deneyimleri, kronik hastalık varlığı ve ruhsal tanılar araştırıldı. Adli tıbbi değerlendirme sonucu hazırlanan raporlardaki görüşler de değerlendirmeye alındı. Bul­gu­lar: Psikiyatri kliniğinde değerlendirilen 142 hastanın 80i (%56,3) kadın, 62si (%43,7) erkekti. Yaş ortalamaları 40,30±17,17 idi. Olay türleri arasında en sık trafik kazaları (%29,6) ve kişiler arası şiddet sonucu oluşan künt travmatik yaralanmalara (%28,9) rastlandı. Ruhsal tanıların dağılımı incelendiğinde, 69 olguda anksiyete bozukluklarına (%48,6), 16 olguda uyum bozukluklarına (%11,3), 12 olguda duygudurum bozukluklarına (%8,5) rastlandı. Akut stres bozukluğu (n=39) ve travma sonrası stres bozukluğu (n=27) anksiyete bozuklukları arasında en çok tanı konulan uhsal hastalıklardı. Yirmi yedi travma mağduru ise ruhsal bulguları ve semptomları olmasına rağmen herhangi bir ruhsal hastalık tanı kriterini karşılamıyordu. Hastaların önceki travmatik yaşantı deneyimleri, kronik hastalık varlığı, evlilik durumu, eğitim düzeyi ve sağlık güvencesi yokluğu ile ruhsal tanı alıp almamaları arasında anlamlı bir ilişki belirlenmedi. So­nuç: Ruhsal travma varlığının ortaya konması yalnız hastanın sağlığı açısından değil aynı zamanda yasal hakları açısından da önemlidir. Ülkemizde ruhsal travma varlığının ve ağırlığının tanımlanmasında sadece uluslararası tanı ölçüt kriterlerinin dikkate alınması adli tıbbi süreçte sıkıntı yaşanmasına neden olabilmektedir. Nö­rop­si­ki­yat­ri Ar­fli­vi 2012; 49: 230-236) AU - UYANIKER DEMİROĞLU, Zehra AU - ULAŞ, Halis AU - SALAÇİN, Serpil AU - Cimilli, Hasan Can AU - CAN, İSMAİL ÖZGÜR AU - KARABAĞ, Gökmen PY - 2013 JO - Nöropsikiyatri Arşivi VL - 50 IS - 3 SN - 1309-4866 SP - 231 EP - 236 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/155886 ER -