TY - JOUR TI - Bir suçun ispatı amacıyla iletişimin kayda alınmasının hukuki niteliği AB - Haberleşmenin gizliği hakkı ve haberleşme hürriyeti, özel hayat temelinde ele alınması gereken, bireyin özel hayatı ile doğrudan bağlantılı olan temel bir haktır. Bu hak, uluslararası metinlere konu olduğu gibi, mevzuatımızda da Anayasa ve diğer yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Öyle ki, haberleşmenin gizliliğine yönelik ihlaller, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda da cezai yaptırıma bağlanmıştır. Bununla birlikte, adli ve istihbari olarak iletişimin kayda alınmasında olduğu gibi, haberleşmenin gizliliğine ve haberleşme hürriyetine, kanunun açıkça öngördüğü durumlarda müdahale edilmesi mümkündür. Bu haller dışında, haberleşmenin gizliliği, bireyler tarafından, bazen herhangi bir suç işleme niyeti olmaksızın, bizatihi üçüncü kişilerin işlediği haksız eylemlerin ispatına yönelik olarak da ihlal edilebilir. Bu tür fiillere özellikle, beyan yoluyla işlenen hakaret, tehdit gibi suçların ispatı amacıyla müracaat edilmektedir. Kanunun açıkça izin verdiği durumlar arasında yer almayan bu tip ihlallerin hangi ceza hukuku müessesesi bağlamında ele alınması gerektiği ve suç teşkil edip etmeyeceği tartışmalıdır. Çalışmada, bu konu üzerinde durulacaktır. AU - YAŞAR, Yusuf PY - 2013 JO - Türkiye Adalet Akademisi Dergisi VL - 0 IS - 14 SN - 1309-6826 SP - 353 EP - 396 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/157541 ER -