TY - JOUR TI - Trakya Bölgesi’nde farelerde kültür, seroloji ve moleküler yöntemlerle francisella tularensis varlığının aranması AB - Tularemi Türkiye’de 1936 yılından beri bildirilen bir hastalıktır ve etkenin insanlara bulaşmasında farelerin rolü üzerinde durulmaktadır. Ancak bugüne kadar etkenin bulaşmasında farelerin rolü kesin olarak gösterilememiştir. Bu çalışmanın amacı, farelerde Francisella tularensis varlığının kültür, seroloji ve moleküler yöntemlerle araştırılmasıdır. Çalışma için Trakya Bölgesi’nden, daha önce tularemi olgularının bildirildiği dört köy (Edirne-Demirköy, Kırklareli-Kaynarca, Tekirdağ-Muzruplu, Tekirdağ-Sinanlı) seçilmiş ve Aralık 2012 tarihinde bu köylere gidilerek uygun depolar, ahırlar, ambarlar, dere ve kuyu kenarları, yemlikler ve su depoları gibi bölgelere toplam 126 adet canlı fare yakalama kapanları kurulmuştur. Kapanlar bir gece bekletildikten sonra toplanmış ve yakalanan farelerin türleri belirlenmiştir. Canlı olarak yakalanan farelerden anestezi altında kalp kanları alınmış; daha sonra tüm farelerin karaciğer ve dalak dokuları sınıf-2 güvenlik kabini içinde aseptik şartlarda çıkartılmıştır. Bu dokular %5 koyun kanı, %0.1 sistein ve %1 glukoz içeren Francis besiyerlerine ekilmiş; besiyerleri hem normal atmosferde hem de %5 karbondioksit içeren etüvde yedi gün boyunca inkübe edilmiştir. Canlı olarak yakalanıp kanları alınabilen farelerin serumlarında F.tularensis’e özgül antikorlar mikroaglütinasyon testi ile araştırılmıştır. Çalışmada ayrıca, farelerin karaciğer ve dalak dokularından DNA izolasyonu yapılmış ve F.tularensis ISFtu2 genine özgül primerler ve prob kullanılarak gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (Tularemi RT-PCR; Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Ankara) uygulanmıştır. Çalışmamızda 11’i canlı olmak üzere toplam 19 adet tarla faresi yakalanmış; bunların 10’unun Apodemus flavicollis, yedisinin Mus macedonicus, ikisinin ise Mus musculus türlerine ait olduğu belirlenmiştir. Farelerin karaciğer ve dalak dokularından yapılan kültürlerin hiçbirisinden F.tularensis izole edilememiş; serolojik yöntemin uygulanabildiği 10 fare serumu ise negatif sonuç vermiştir. Buna karşın RT-PCR testi ile, 1936 yılında Türkiye’de ilk tularemi olgularının görüldüğü ve daha sonra başka olgunun bildirilmediği Kaynarca beldesinde yakalanan iki farenin dalak dokusunda pozitiflik tespit edilmiştir. Bunlardan biri canlı olarak yakalanan dişi bir Mus macedonicus, diğeri ise ölü olarak yakalanan erkek bir Apodemus flavicollis’tir. Yapılan kantitatif değerlendirmede, organ başına bakteri sayısı Mus macedonicus için 4 x 103 cfu/dalak, Apodemus flavicollis için 4 x 104 cfu/dalak olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma ile doğal ortamdaki farelerin tularemi etkenini taşıdıkları Türkiye’de ilk kez gösterilmiş ve 1936 yılından bu yana F.tularensis’in Kaynarca’da varlığını sürdürerek, salgınlar için potansiyel risk oluşturmaya devam ettiği düşünülmüştür. AU - GÜRCAN, Şaban AU - KARADENİZLİ, Aynur AU - YILMAZ ÜNAL, Gülizar AU - ÖZKAN, BEYTULLAH PY - 2014 JO - Mikrobiyoloji Bülteni VL - 48 IS - 2 SN - 0374-9096 SP - 213 EP - 222 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/161430 ER -