TY - JOUR TI - Çorum'da Kistik Ekinokokkoz Ön Tanısı ile Başvuran Hastaların Radyolojik, Biyokimyasal ve Serolojik Analizlerinin Değerlendirilmesi AB - Kistik ekinokokkoz (KE), Echinococcus granulosusun neden olduğu bir zoonozdur. Klinik bulgularla hastalığın tanısını koymak zor olduğundan, ek olarak radyolojik ve serolojik yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Bu retrospektif çalışmada, KE ön tanısı konulan hastaların biyokimya, hemogram, serolojik ve radyolojik bulgularının değerlendirilmesi ve epidemiyolojik verilerin incelenerek bölgemizdeki durumun belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, Ekim 2009-Temmuz 2013 tarihleri arasında Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına KE ön tanısı ile çeşitli kliniklerden gönderilen 148i kadın 105i erkek olmak üzere toplam 253 hasta dahil edilmiştir. Hastaların serumları, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığınca indirekt hemaglütinasyon (IHA) yöntemiyle çalışılmış, 1/160 ve üzeri titreler pozitif olarak kabul edilmiştir. Çalışmamızda, kadın olguların 23ü (%15.5) ve erkek olguların dokuzunda (%8.6) olmak üzere toplam 32 (%12.7) hasta seropozitif olarak saptanmış, ancak cinsiyet açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (X2= 2.72). Seropozitif hastaların yaş aralığı 16-90 yıl (ortalama: 51) olup, 24ünün (%75) 40 yaş üstü grupta olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (X2= 22.45). Seropozitif hastaların tümünde, ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile radyolojik bulgular tespit edilmiştir. Ayrıca, IHA testi negatif olmasına karşın, biri kadın biri erkek olmak üzere iki hastanın KE operasyonu geçirdiği ve patolojik olarak tanılarının doğrulandığı görülmüştür. Hastaların %43.8inin genel cerrahi kliniğine başvurduğu, bunu enfeksiyon hastalıkları (%21.9), gastroenteroloji (%21.9) ve diğer (%12.5) kliniklerin izlediği belirlenmiştir. Seropozitif hastalarının 31 (%96.9)inde radyolojik olarak karaciğer tutulumu saptanmış; bu hastaların ikisinde (%6.3) aynı zamanda akciğer tutulumu olduğu belirlenmiş, bir hastada (%3.1) ise karaciğer tutulumu olmadan sadece intraperitoneal tutulum rapor edilmiştir. Her ne kadar seropozitif hastaların %50si (16/32) Çorum ili merkezinde ikamet ediyor olsa da, bu hastaların tarım ve hayvancılıkla uğraştıkları anlaşılmıştır. Biyokimyasal olarak tanı anında en sık yükselen test GGT (%28) olup, bunu ALT (%16), AST (%16) ve ALP (%13) artışı izlemiştir. Diğer biyokimyasal parametreler normal olarak değerlendirilmiştir. Hemogram parametrelerinde RDW yüksekliği (%29) en sık rastlanılan bulgu olup, bunu hematokrit (%23), hemoglobin (%19) ve MCV (%19) düşüklüğü takip etmiştir. Eozinofi li ise olguların %19unda gözlenmiştir. Sonuç olarak, bölgemiz için halen önemli bir halk sağlığı problemi olan KEun klinik bulgularının diğer sistem patolojileri ile karışabilmesi nedeniyle, tanıda klinik, radyolojik, serolojik ve biyokimyasal bulguların birlikte değerlendirilmesi yararlı olacaktır. AU - özcan, oğuzhan AU - Taylan Ozkan, Aysegul AU - ÖZÜNEL, Leyla AU - BOYACIOĞLU, Zehra İlkay AU - GÜRESER, A. Semra PY - 2015 JO - Mikrobiyoloji Bülteni VL - 49 IS - 2 SN - 0374-9096 SP - 231 EP - 239 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/175222 ER -