Günümüz toplumları etkili iletiştim kurabilen, kritik düşünebilen, gerçek bilgilere ulaşabilen ve düşünerek yeni bilgiler üretebilen, problem çözmede yetenekli olan ve sorumluluk gerektiren davranışlar sergileyen bireylere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu davranışların kazandırılmasında öğrenme ve öğretme yöntemlerinin rolü büyüktür. Öğrenciyi merkeze alan yaklaşımlardan biri olan yapısalcı yaklaşım, öğrenmeyi öğrencinin etkin rol aldığı bir süreç olarak görmektedir. Bir bilgi teorisinden çok, bilme ve öğrenme teorisi olan yapılandırmacı yaklaşımın temel varsayımı bireylerin yeni düşünceler ya da olaylarla eski bilgileri arasında bağ kurması sonucu bilgiyi yaratmalarıdır. Öğrenme hayat deneyimlerine dayanan ve sürekli değişen bir uyum sürecidir ve ortama uyumu gerektirir. Öte yandan öğrencilerin öğrenme-öğretme sürecine etkin katılımı, ancak etkili bir sınıf yönetimi ile sağlanabilir. Sınıf yönetimi öğrencilerin etkili bir davranış örüntüsü kazanmaları yanında; anlama ve yönlendirme yollarını, geliştirmelerinde yardımcı olmalıdır. Bunun için de öğretmen, öğrencilerin derse katılımlarını sağlamak, düşüncelerine önem vermek, bunları sınıfta paylaşmak, onları anlamaya çalışmak, düşüncelerini çekinmeden ifade etmelerini sağlamak durumundadır. Bu çalışmada etkili bir öğrenme için zorunlu olan sınıf yönetimine yapısalcı bir açıdan yaklaşılmış, bu yaklaşımın sınıf içindeki uygulamaları ve bunların sınıftaki sosyo-kültürel ortama etkileri incelenmiştir.