TY - JOUR TI - Yatarak tedavi gören erkek alkol bağımlılarında aleksitiminin depresyon, anksiyete ve erektil işlev bozukluğu ile ilişkisi: Kontrollü bir çalışma AB - Amaç: Bu çalışmada alkol bağımlılarında aleksitiminin yaygınlığının saptanması ve kontrol grubu ile karşılaştırılarak alkol bağımlılarında aleksitiminin depresyon, anksiyete ve erektil işlev bozukluğu ile ilişkisini saptamak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya yatarak tedavi gören, detoksifikasyon sürecini tamamlamış ve DSM-IV tanı ölçütlerine göre alkol bağımlılığı tanısı almış 82 erkek hasta ile, kontrol grubu olarak yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi bakımından çalışma grubuyla eşleştirilmiş alkol ve madde kötüye kullanım ya da bağımlılık tanısı almayan 48 olgu alındı. Olgulara klinisyen tarafından yüzyüze görüşülerek yarı yapılandırılmış sosyodemografik bilgi formu, SCID-I'nin tüm modülleri, 1 7 maddelik Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Hamilton Anksiyete Ölçeği (HAÖ), Michigan Alkolizm Tarama Testi (MATT), Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ), Uluslararası Erektil işlevi Değerlendirme Formu ve Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ) uygulandı. Bulgular: Alkol bağımlılarının %56'sı TAÖ-26'nın kesme puanına göre aleksitimik olarak değerlendirilirken, bu oran kontrol grubu için %25'dir. TAÖ-26'nın ortalama puanı alkol bağımlılarında (11.01 ±4.6) kontrol grubuna (7.33±4.39) oranla daha yüksek olarak belirlendi. Aleksitimik olan ve olmayan alkol bağımlıları arasında sosyodemografik özellikler açısından anlamlı fark saptanmazken; eğitim düzeyi aleksitimik alkol bağımlılarında aleksitimik olmayanlara göre düşük bulundu. Aleksitimik olmayanlarda özkıyım öyküsü ve sigara kullanımı aleksitimik olanlara göre düşük bulundu. Herhangi bir I. eksen tanısı ve Erektil işlev bozukluğu tanısı alma sıklığı aleksitimik olanlarda aleksitimik olmayanlara göre daha yüksek bulundu. Gruplar arasında HDDÖ'e göre depresyon tanısı alma, SCID-l'e göre yaşam boyu majör depresyon, halen majör depresyon ve herhangi bir anksiyete bozukluğunun varlığıı açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Aleksitimik olanlardaki HDDÖ, HAÖ ve BUÖ toplam puan ortalamaları, aleksitimik olmayanların ortalamalarından daha yüksek bulundu. MATT toplam puanının ortalaması ise iki grup arasın-da farklılık göstermemiştir. TAÖ-26 ile yaş ve MATT arasında anlamlı korelasyon saptanmazken, TAÖ-26 ile olguların aldığı I. eksen tanı sayısı ve erektil işlev bozukluğu toplam puanı, erektil işlev bozukluğu düzeyi ve diğer ölçekler arasında pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Bu çalışmada alkol bağımlılarındaki aleksitimi oranının kontrol grubuna göre yüksek bulunması, bu grupta aleksitiminin tanınmasında özel dikkat gösterilmesi gerektiğini ve aleksitiminin bağımlılık üzerine olası olumsuz etkisinin araştırılması gerektiğini göstermektedir. Bu popülasyonda aleksitimi ile ilgili takip çalışmalarının yapılması, sadece aleksitiminin seyir üzerine etkisinin değil; aynı zamanda depresyon ve anksiyete ile ilişkisinin belirlenmesi için de gereklidir. Çalışmamızdaki bulgular alkol bağımlılarında gözlenen erektil işlev bozukluğu ile aleksitimi arasında ilişki olduğunu göstermiştir. AU - Evren, Bilge AU - CAN, Suat AU - ÇAKMAK, Duran AU - EVREN, E. Cüneyt PY - 2002 JO - Klinik Psikofarmakoloji Bülteni VL - 12 IS - 4 SN - 1017-7833 SP - 165 EP - 173 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/18181 ER -