TY - JOUR TI - Versions of Minor Literature: Two Contemporary Cases from AB - Deleuze ve Guattari'nin minör edebiyat/sinema fikrini açıklamak için ortaya attıkları "kolektif bildirim" kavramından, verili bir filmin siyasi katmanlarını arağtırmak için yeterince yararlanılmadı. Bu kavram sinema bağlamında, yazarın kendini içinde bulduğu kiğisel bir dil yokluğu krizi ile "halk" kategorisinin nesnel olarak zayıflayıp parçalanmaya yüz tutması gibi olumsuz koğullar içinde kollektif bir söze ulağabilme olasılığını anlatır. Öyle ki, bu olasılığın gerçekleğmesi sözkonusu koğullara tâbi olan iki tarafın da (hem sanatçı hem de sanatçının halkı olarak gerçek hayattan oyuncu) bağkalağması demektir. Böylece bir filmin siyasi boyutunu sadece siyasi meselelerin konu edildiği tematik bir sinema anlayığının ötesinde düğünmek mümkündür. Sonuçta minör sinema diye adlandırılan da bu tür bir kollektif söz siyasetiyle belirlenir. Bu yazı, pek de siyasi sinema örneği olarak görülmeyen Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan filmlerinde iğleyen bu türden bir siyasetin yeri üzerine düğünmeye çalığıyor. Burada önerilen kuramsal çerçeveye göre Demirkubuz ve Ceylan sineması, klasik siyasi sinemayı olanaklı kılmığ "halk" kategorisinin parçalanması karğısında geliğtirilmiğ farklı iki estetik cevap olarak görülebilir. Bu sorunsalı açmak için Deleuze'ün "kayıp halk" ya da "azınlıklar" kavramına bağvurarak bu kavramların Deleuze'ce uygulandığı tarihsel dönem dığında da geçerli olduğunu gösteriyoruz. Yazı, Demirkubuz ve Ceylan'da rastlanan profesyonel olmayan oyuncular, serileğme, ulusal alegori, otobiyografik öğeler, iç mekânlar ile dığ manzaralar gibi bazı özelliklerden yola çıkan bir analizin bu sinemacıların ikinci kuğak, minör bir siyasi sinemanın örnekleri olduğunu gösterebileceğini iddia ediyor. AU - EKEN, Bülent PY - 2016 JO - Kültür ve İletişim VL - 19 IS - 37 SN - 1301-7241 SP - 185 EP - 206 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/199901 ER -