TY - JOUR TI - Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi 1999-2000 yılları Pap smear sonuçları:3013 olgunun analizi AB - Amaç: Hastane populasyonumuzda epitelyal hücre anormalliklerinin sıklığı ve infeksiyon ajanının belirlenebilmesi açılarından Pap smear sonuçlarını değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: 1999 ve 2000 yılları içerisinde Zübeyde Hanım Doğumevi Jinekoloji Kliniğine başvuran 3013 olguya Pap smear testi uygulandı. Pap smear sonuçları Bethesda sistemi çerçevesinde kategorize edildi. Bulgular: 730 olguda (%24.3) smear sonucu normal sınırlar içinde değerlendirilirken, 23 olguda (%0.7) spesimen değerlendirme için yetersiz olarak rapor edilmiştir. 1525 olguda (%50.6) infeksiyon tespit edilmiştir. 149 olgu Gardnerella vaginalis, 122 olgu Candida, 73 olgu Trikomonas, 7 olgu viral, 5 olgu Aktinomiçes ve 3 olgu da Klamidya infeksiyonu ile uyumlu değişiklikler içerirken, 1166 olguda infeksiyon ajanı tespit edilemeyerek sonuç nonspesifik infeksiyon olarak rapor edilmiştir. İnfeksiyon tespit edilen olguların %23.5'inde spesifik bir ajan bulunabilmiştir. 704 olguda (%23.4) reaktif değişiklikler tespit edilmiş, bunların 651 tanesi inflamasyon ve kalan 53 tanesi de atrofi olarak rapor edilmiştir. 31 olguda (%1.0) epitelyal hücre anormallikleri tespit edilmiştir. Bunların içinde 18 olguda ASCUS (önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler), 4 olguda AGUS (önemi belirsiz atipik glandüler hücreler), 6 olguda LSIL (düşük grade'li skuamöz intraepitelyal lezyon), ve 3 olguda HSIL (yüksek grade'li skuamöz intraepitelyal lezyon) rapor edilmiştir. 182 (%6.0) olguda endoservikal hücre görülemediğinden spesimen yeterliliği kısıtlı olarak belirlenmiştir. Sonuç: Pap smear sonuçları içerisinde en büyük grubu olguların yaklaşık yarısında görülen infeksiyon kategorisi oluşturmuştur. Gardnerella vaginalis, Candida ve Trikomonas beklendiği gibi önde gelen infeksiyon nedenleridir. Ancak Pap smear alt genital traktüs infeksiyonlarının önemli bir kısmında ajanı spesifiye edememektedir. Pap smear esas olarak serviks kanserinin öncü lezyonlarının taranması için uygulanmaktadır. Hastane verilerine dayalı bu çalışmada intraepitelyal servikal lezyonların sıklığı %1.0 olarak bulunmuştur. Bu oran Batı ülkeleri oranlarından genel olarak daha düşüktür. Bu sonuçlar populasyonumuzun serviks kanseri gelişimi açısından düşük riskli olduğu sonucuna ulaştırabilir. Ancak büyük ölçüde önlenebilir bir kanser olan serviks kanseri halen ülkemizde en sık görülen kadın kanserleri arasında yer almaktadır. Bu bakımdan öncü lezyonların yakalanma oranlarının özellikle yeni Pap smear teknolojileri kullanılarak arttırılabileceğini düşünüyoruz. AU - KIŞ, Saime AU - KARA, Fadıl AU - UYGUR, Dilek AU - ERDİNÇ, Seval AU - BEBİTOĞLU, İlhan AU - erkaya, salim AU - TEZER, Ayla AU - TUNCER, Rahime PY - 2003 JO - Medical Network Klinik Bilimler ve Doktor VL - 9 IS - 1 SN - 1300-4743 SP - 94 EP - 96 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/21463 ER -