Atasözleri halk hayatında önemli bir yer tutar. Anonim dünya görüşünün ifade biçimlerinden birisi olan atasözleri, halk felsefesini yansıtır. Hüküm verici özelliğiyle ön plana çıkan atasözleri, Türk kültürünün pek çok yazılı kaynağında geçmişten günümüze karşımıza çıkmaktadır. Yazılı kültür ortamına taşınmış olmasına karşın Türk atasözlerinin, asıl varlık alanı sözlü kültür ortamıdır. Atasözleri, halk fikrinin en yoğun ifade biçimleri olarak sözlü ortamda nesilden nesile aktarılmaktadır. Atasözü ve deyim gibi kalıp ifadeler Türk kültüründe iletişimin temel araçlarındandır. Sözlü kültür geleneğinin çok güçlü olduğu toplumlarda olaylar karşısındaki tutum ve davranışlar bu kalıp ifadeler vasıtasıyla sağlanır. Toplumun hayat tecrübesini sonraki kuşaklara aktarım araçlarından birisi atasözleridir. Bu tecrübeler içerisinde toplumun ekonomik hayatla ilgili deneyimleri de vardır. Ekonomik hayat içerisindeki borç ve borçluluk konusunda halkın tutumu da atasözlerine yansımıştır. Bu çalışmanın amacı, halk hayatının ekonomik boyutu içerisinde yer alan borç ve borçluluk konusunun atasözlerine yansıma biçimlerini incelemektir. Bu bağlamda öncelikle atasözü terimi izah edilerek atasözlerinin genel özellikleri hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Atasözlerinin oluşum ve kullanım özellikleri değerlendirilmiştir. Daha sonra seçilen atasözleri yapı, içerik ve kullanım bağlamları ile işlev özelikleri çerçevesinde incelenmiştir.