TY - JOUR TI - A Lonely Woman against the Society: Yerma AB - Federico García Lorca, İspanyol Edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Eserlerinde 20. yüzyılın İspanyol toplumunda gelenekler ve insan içgüdüleri tarafından dikte edilen hayat arasında sıkışıp kalmış kadını ustaca ele alır. Endülüs kültürüyle bezenmiş topraklarda büyüyen Lorca, insanın en doğal halini ve toplum kurallarında sıkışıp kalmış "kadın" temasını işler. Lorca'nın eserlerinde, kadın -geleneksel toplumda bir birey olarak - kendi içgüdüleri ve insan doğasının getirdiği arzularla Endülüs topraklarının ataerkilliği arasında kalırlar. Lorca'nın "Yerma" adlı eserindeki Yerma adlı genç kadın -bir birey olarak- bu ikilemde kalmaktadır. Genç kadın dört yıldır Juan'la evlidir fakat evliliklerinin bir şey eksiktir; Bir çocuk. Kendini işine ve tarlasına adayan Juan, Yerma'ya ve bir çocuk sahibi olma fikrine kayıtsızdır. Aralarında hiçbir cinsel çekim yoktur. Evlilik; cinsel çekim ve sevgiyle değil, ailelerin kararı ile geleneksel bir şekilde yapılmıştır. Yerma'ya gelince, toplum tarafından dikte edilen geleneksel anlayışın altında sosyal açıdan da anne olması dikte edilir. Kocasından göremediği cinsel doyuma da ihtiyacı vardır. Yalnız bir kadındır Yerma. Toplum onu çocuğu olmayan bir kadın olarak ötekileştirir ve kocası Juan ona sırt dönerek sıcak bir yuva sunmaz. Böylece, genç kadın hem toplumsal hem de ailevi yalnızlığa itilir. Toplum içerisinde yalnızlığa mahkûm edilmiş bir bireye dönüşür. Çalışmada, Yerma, İspanyol toplumu içerisinde yalnız bir kadın olarak ele alınacaktır ve de toplumun dikte ettiği irdelenecektir. yaşantının kadın üzerindeki etkisi irdelenecektir. AU - İLKER, Nur Gülümser PY - 2017 JO - Current Research in Social Sciences VL - 3 IS - 3 SN - 2149-1488 SP - 92 EP - 97 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/238280 ER -