TY - JOUR TI - Karotis Endarterektomi Operasyonlarının Retrospektif Değerlendirilmesi AB - Amaç: Karotis endarterektomi (KEA), ciddi karotis arter darlığının tedavisinde uygulanan başlıca revaskülarizasyon yöntemidir. Çalışmamızda, kliniğimizde KEA operasyonuna alınan olgular retrospektif olarak incelenmiştir.Gereç ve Yöntem: 2012-2014 yılları arasında kliniğimizde opere edilen olgular demografik özellikleri, anestezi ve cerrahi yönetim, monitorizasyon yöntemi ve komplikasyonlar açısından retrospektif olarak incelenmiştir.Bulgular: Toplam 99 olgunun 81'i (%81.8) erkek, 18'i (%18.2) kadındı. Ortalama yaş, 66.66±8.96 olarak bulundu. En sıkkullanılan cerrahi tekniğin 44 hasta (%44.4) ile klasik yöntem olduğu görüldü. Yirmi bir (%21.2) olguda genel anestezi uygulanırken, 76 (%76.8) olguda servikal pleksus bloğu uygulandı. İki (%2) olguda ise servikal pleksus bloğu sonrasında genel anesteziye geçildi. Dokuz (%9.1) olguda şant kullanıldı. En çok görülen ek hastalıklar sırasıyla SVO (%71.7), HT (%62.6) ve KAH (%45.5) olarak tespit edildi. Operasyon sırasında 1 olguda ağrı yakınması olurken, 1 olguda bilinç bulanıklığı gelişti. Yetmiş dört hastada (%74.7) serebral oksimetrenin kullanıldığı görüldü. Postoperatif komplikasyonlar açısından bakıldığında 12 hastada (%12.12) geçici komplikasyonların geliştiği, en sık gelişen geçici komplikasyonların ise GİA (Geçici iskemik atak) ve sağ hemiparezi olduğu görüldü. Dört hastada (%4.04) kalıcı komplikasyonların geliştiği, bunların ise sağ pleji+revizyon safen ven interpozisyonu, sol alt ve üst extremitede pleji ve hematom, sol hemipleji, sol kolda pleji olduğu görüldü. Kalıcı komplikasyonlardan ¾'ü genel anestezi, ¼'i servikal pleksus bloğu uygulanan olgulardı. Genel anestezi alan bir olgu ex oldu. Şant kullanılan hastalarda mevcut olan yandaş hastalıklar incelendiğinde bu hastalıkların en sık SVO (n: 8), hipertansiyon (n: 7), koroner arter hastalığı (n: 5), diyabetes mellitus (n: 4) olduğu görüldü. Şant kullanımına göre morbit faktörlerin dağılımı incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Serebral oksimetrinin en sık servikal pleksus bloğu uygulanan olgulara kullanıldığı tespit edildi. Yıllara göre anestezi şekilleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu ve servikal pleksus bloğunun giderek daha çok tercih edildiği görüldü. Sonuç: KEA'de uygulanacak anestezi metodu açısından kesin bir görüş birliği bulunmamaktadır. Yıllar içinde monitorizasyon yöntemlerindeki yeniliklerle birlikte rejyonel tekniklerin KEA operasyonlarında önemli bir yer edindiğini görmekteyiz AU - Yazman, Serkan AU - ARSLAN, Nurcan AU - COŞKUN MUSAOĞLU, Işıl AU - ÇİFTÇİ, Murat AU - aksun, murat AU - karahan, nagihan AU - ÖZKAN, filiz AU - IŞIK, Yasemin AU - GÜRBÜZ, ALİ PY - 2016 JO - Göğüs Kalp Damar Anestezi ve Yoğun Bakım Derneği Dergisi VL - 22 IS - 3 SN - 2548-0669 SP - 93 EP - 98 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/258326 ER -