TY - JOUR TI - SUFİ DÜŞÜNCESİNDE ÖLÜM KAVRAMI AB - Ölüm çoğu insan için bilinmeyen ve derin kaygılar yaratan bir gerçektir. Eğer ölüm olmasaydı, insanların yarattığı sanat eserlerinin çoğu ya da bunların altında yatan sanatçı ruh ortaya konmayabilirdi. Varolmama korkusu insanları, varolmak için kalıcı eserler üretmek adına adım atmaya yöneltir. Varoluşçu psikoloji, ölümü önemli bulma konusunda İslam mistisizmi ile aynı görüşü paylaşmaktadır, ancak bu iki görüşün ölüm kavramını anlamlı bulma konusundaki nedensel açıklamaları birbirlerinden çok farklıdır. Varoluşçu kuram ölümün yaşamı anlamlı kılan en önemli gerçek olduğunu, ölüm gerçeğini kabul etmeden hayatı anlamanın ve ölümü sadece ölmekte olanlara bırakmanın mümkün olmadığını ifade eder (Yalom, 2001). Ölümü bu şekilde önemli bulma konusunda, İslam tasavvufu ve varoluşçu kuramcılar arasında benzerlikler olduğu söylenebilir. Varoluşçu kuramcılar ölüm gerçeğiyle yüzleşmenin- yani ölüm gerçeğiyle karşılaşma ve gerçeği kabul etme- anlamlı bir yaşam yaratmak için önemli olduğunu ve ölümün yaşam için anlamlı bir olgu olduğunu belirtirler. Bu iki görüşün yaşam ve ölümün anlamı konusundaki benzerliği farklı nedensel açıklamalara dayanır. İki bakış açısı arasındaki temel farkı anlamak için her birinin hayata yüklediği değeri anlamak gerekir. Yaşamın anlamı Sufiler için varoluşçularla aynı olmayabilir. Ölümün farklı kültürlerde ve inançlarda farklı anlamları olduğunu bilmek önemlidir. Sufilerin bunu nasıl algıladığını ve ölümün nasıl her zaman kaygı yaratmadığını bir örnek olarak sunmak bu açıdan değerli bulunmuştur AU - ŞAHİN, RUKİYE PY - 2014 JO - Turkish Studies (Elektronik) VL - 9 IS - 5 SN - 1308-2140 SP - 1827 EP - 1834 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/279901 ER -