TY - JOUR TI - Sona Ermiş veya Geçersiz Sözleşmelerde Tarafların İfa Etmiş Oldukları Edimlerin İadesi AB - Bir hukuki ilişkisi çerçevesinde taraflarca ifa edilmiş edimlerin tasfiyesindenbahsedilebilmesi için öncelikle aradaki ilişkinin baştan itibaren geçersiz veya geriyeetkili olarak ortadan kalkmış olması gerekir. Böyle bir durum sözleşmenin kuruluşuaşamasında bir sakatlık sonucu batıl olması veya irade sakatlıklarında iptal hakkınınkullanılması ile ortaya çıkabileceği gibi sözleşmenin ifa aşamasında “temerrüd, ayıp,kusursuz ifa imkânsızlığı” gibi bir sebepten de kaynaklanabilir.Böyle baştan veya sonradan geçersiz kılınmış bir hukuki ilişkilerde tarafların önce-den vermiş oldukları edimlerin tasfiyesinin nasıl yapılacağını düzenleyen özel hükümlerbulunmamaktadır. Mevcut hukuk sistemiminde taraflar arasında önceden bir hukuki ya-kınlaşma olup olmadığı, bir sözleşme ilişkisi kurulmuş olup olmadığı dikkate alınmadantüm tasfiye talepleri “sebepsiz zenginleşme, haksız zilyedin iade borcu ve vekâletsiz işgörme hükümleri” çerçevesinde değerlendirilmektedir. Oysa bu hükümler önceden hu-kuki bir yakınlaşma bulunan taraflar arasındaki verilmiş edimlerin iadesinde yani tasfiye-de yetersiz kalmakta ve menfaat dengelerini zedelemektedir. Özellikle sebepsiz zengin-leşme hükümleri çerçevesinde iade talebinin 2 yıl gibi çok kısa bir sürede zaman aşımına(BK m. 82) uğradığı dikkate alındığında adil olmayan sonuçlara sebebiyet vermektedir.Bu durum öğretide haklı olarak eleştirilmiş ve hukuki adaleti sağlamak amacıyla farklıgörüşler belirmiştir. Bunlardan en bilineni ve artık hem İsviçre Federal Mahkemesi hemde Yargıtay tarafından kabul edileni “bir tarafın sözleşmeden dönmesi halinde sözleş-menin sona ermeden tasfiye amacıyla devam edeceğini” ve dolayısıyla da tasfiyenin desözleşme hükümlerine göre yapılacağını savunan “yeni dönme/dönüşüm teorisi”dir. Buşekilde tasfiye ilişkisine sözleşme hükümlerinin uygulanmasının sadece “sözleşmedendönme” haline hasredilmeyip diğer tasfiye ilişkilerine de genişletilmesi yönünde bir eği-lim de söz konusudur. Tarafların geçerli bir ilişkinin mevcudiyetine güvenerek yaptıklarıifaların iadesinin de sözleşme hükümleri çerçevesinde olması savunulmaktadır.Kanaatimizce de tasfiye ilişkisinin sözleşmeden dönen açısından sözleşme hüküm-lerine tabi olması diğer taraftan mesela hile sebebiyle sözleşmenin iptal edilmesi halindeise sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olması hukuki adaleti zedeler. Sözleşmeningeçersizliği ister temerrüd dolayısıyla sözleşmeden dönme sonucu olsun ister irade sa-katlığı veya şekle aykırılık gibi kesin hükümsüzlük sebeplerinden kaynaklansın sonuçtatasfiye ilişkisinin tarafları arasında önceden bir hukuki yakınlaşma bulunmaktadır ve buhallerin tümünün aynı hukuki rejime tabi olması hukuki güvenlik açısından önemlidir.Geçersiz de olsa bir sözleşme çerçevesinde değiş tokuş edilen edimlerin yine aynı men-faat dengeleri dikkate alınarak iade edilmesi gerekir. AU - Akçura Karaman, Tuba PY - 2018 JO - Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi VL - 0 IS - 1 SN - 1303-6556 SP - 285 EP - 333 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/304285 ER -