TY - JOUR TI - Freudyen ve Jungiyen Yaklaşımlarla Anne Olgusu AB - İnsanlığın başlangıcından bu yana, ataerkil toplum düzeninin etkisiyle kadınıngeçirdiği değişim süreçleri, çağlar boyunca ona birçok olumsuz özellik atfederken,değişmeyen tek ve en kutsal özelliği annelik olmuştur. Anneliğin kutsiyeti ve saflığı, hemenher dönemde kadına ayrıcalıklı ve saygın bir konum bahşetmiştir. Anne olgusunun insanhayatında ve ruhsal alanda yarattığı etkileri, on dokuzuncu yüzyıl sonlarında SigmundFreud’un kuruculuğunu yaptığı psikanaliz, yirminci yüzyıl başlarında ise Carl GustavJung’un temelini attığı analitik psikoloji derinlemesine inceler ve birbirinden farklı kuram vebulgular ortaya koyar. Freud’un, ortaya koyduğu Oedipus ve iğdiş kompleksi kuramlarıylaanneliğe yaklaşımı o dönemde dünya çapında sansasyonel etkiler yaratır. Freud sonrası birpsikanalist olan Jacques Lacan ise, insanlaştırıcı kastrasyon (iğdiş) kuramıyla bu yaklaşımıbiraz daha kabul edilebilir bir şekle sokar. Öte yandan Erich Fromm, diğer bir psikanalist,Freud’un Oedipus kompleksi kuramını, erkekteki doğurganlık kıskançlığına dair kuramıylaçürütmeye çalışır. Jung’un yaklaşımı, hepsinden farklı bir şekilde, annenin ruhsal alandahâkim olan gizil güçleriyle ilgilidir; anne arketipinin ve anne kompleksinin insan psikolojisinive hayatını başından sonuna nasıl derinden etkilediğini ve değiştirdiğini inceler.Çalışmamızın en önemli bulgusu ise hemen hepsinin tek bir ortak noktada buluştuğudur:anneyle kurulan sağlıklı ya da sağlıksız bir etkileşim, insanın yaşamındaki kritik süreçlerin,kişilikteki güçlü ya da zayıf yönlerin ve daha da önemlisi ruhsal alanda silinmez izler bırakandeneyimlerin temelini hazırlar. AU - KORUCU, AYŞE ARZU PY - 2019 JO - Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi VL - 23 IS - 1 SN - 1304-4990 SP - 133 EP - 143 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/315237 ER -