TY - JOUR TI - AVRUPA ADALET DİVANININ BAZI KARARLARI IŞIĞINDA LİNK VERMEDEN DOLAYI SORUMLULUĞUN UMUMA İLETİM HAKKI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ AB - İnternette link vermenin farklı görünüş şekilleri bulunmaktadır. Fikir ve SanatEserleri Hukukunda korunan eserlere (içeriklere) link verilmesinin umuma iletim hakkı açısındannasıl değerlendirileceği tartışmalıdır. Bazılarına göre link vermek zaten fikri hakkınkoruma alanına bir müdahale zaten teşkil etmez. Bazı yaklaşımlara göre hak sahibinin iradesiyleinternete konulmuş içeriklere link verilmesinde sorunun örtülü rıza ile çözülmesi mümkündür.Bu alandaki çıkarlar ve tartışmalar göstermektedir ki, link vermenin türüne, bağlamına,link veren ve verilen içeriğin birbiriyle olan ilişkisine, bu açıdan link verenin süreçtekirolüne, link verilen içeriğin ne ölçüde hak sahibi tarafından internetin serbest ortamına bırakıldığınave diğer tamamlayıcı ölçütlere de bakarak bir değerlendirme yapmak gerekir.Bu çerçevede AAD önüne gelen bazı olaylarda, link vermeyi umuma iletim hakkıkapsamında değerlendirmiştir. Sevensson/Retriever Sverige AB kararında, rızai içeriğegeleneksel anlamda link verilmesi itibariyle sorun incelenmiştir. AAD, umuma iletiminiki unsurdan oluştuğunu vurgulayarak, link vermenin de bir tür iletim olduğunu kabuletmiştir. Umum kavramını niceliksel (oldukça çok sayıda kişi) şeklinde somutlaştıranAAD, bunun yanına (her ne kadar çok net olmasa da) iki niteliksel unsuru da eklemiştir.Buna göre eserin link vermeyle birlikte ya hak sahibinin başlangıçta öngördüğündenfarklı yeni bir kitleye ulaştırılması gerekir ya da daha önceki teknik usulden farklı biryolla iletim gerçekleştirilmelidir. İnternette herkese açık şekilde paylaşılan içerikleraçısından geleneksel linklerde bu iki unsur da bulunmadığından, umuma iletim hakkınadokunan ve böylece izin alınmayı gerektiren bir fiil olmadığı sonucuna varılmıştır.AAD’nın BestWater/Mebes-Potsch kararı ise çerçeve/gömülü link türüne ilişkindir.Bu kararda da internette herkese açık bir içeriğe link vermenin nihayetinde umumailetim hakkı kapsamında kalan bir fiil olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu kararda dalink vermenin bir iletim olduğu, umum açısından niceliksel ölçütün gerçekleştiği kabuledilmiştir. Ancak yeni bir kitleye ulaştırma söz konusu olmadığından ve ayrıca başlangıçtakindenfarklı bir teknik usul de bulunmadığından, umuma iletim hakkına dokunulmadığıkabul edilmiştir. Bu olayda hak sahipleri korunan eserin internete konulmasınınrızalarıyla gerçekleşmediğini iddia etmelerine rağmen, AAD sorunun bu yönünü açıkbir şekilde değerlendirmemiştir. Ancak kararın zıt kavram kanıtı yoluyla değerlendirmesineticesinde bu konuda çıkarımlar yapmak mümkündür.AAD daha sonraki -bu çalışmada ele alınmayan- kararlarında bu ölçütlerini dahageliştirerek, daha doğrusu farklı olay bileşenlerine göre tamamlayarak, daha bütünleyicibir yaklaşım izlemektedir. AAD’nın kararlarında geliştirilen yaklaşım ve ölçütlerineleştirel bir gözle değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Diğer taraftan bunların hukukumuzaçısından sorunun değerlendirilmesinde doğrudan ve/veya tamamlayıcı şekildedikkate alınması, yorumlanması önem arz etmektedir. AU - AKSU, Mustafa PY - 2019 JO - İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi VL - 18 IS - 1 SN - 1309-8837 SP - 33 EP - 62 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/331934 ER -