TY - JOUR TI - TÜRK HUKUKUNDA MİLLETVEKİLLERİNE UYGULANAN DİSİPLİN CEZALARI AB - Parlamentoların demokratik toplumda oynadığı rol dikkate alındı-ğında, buradaki ifade özgürlüğünün en yüksek korumadan yararlanmasıgerektiği açıktır. Yasama bağışıklıkları, özellikle de yasama sorumsuzluğu bu özgürlüğü koruyan önemli araçlardan biridir. Ancak, parlamentoların kendi bünyelerinde uyguladıkları disiplin cezaları yasama sorumsuzluğu kapsamında kabul edilmemektedir. Bu bağlamda, her parlamento çalışmalarını etkin kılmak adına kendi disiplin hükümlerini düzenleyebilmektedir. Nitekim, TBMM İçtüzüğünde uyarma, kınama ve meclisten geçici çıkarma cezası olarak üç tür disiplin cezası düzenlenmiştir.Uyarma cezasını verme yetkisi sadece Başkan’a aitken, diğer iki cezaBaşkan’ın teklifi üzerine Genel Kurul tarafından kararlaştırılmaktadır.Venedik Komisyonuna göre, disiplin cezaları meşru ve ölçülü olduğu veçoğunluk tarafından siyasi karşıtlarının haklarını ihlal etmek maksadıylakötüye kullanılmadığı takdirde uygundur. Ancak, AİHM tarafından buişlemler üzerinde hak ihlali incelemesi yapılabildiği halde, Türk hukukunda bu işlemleri denetleyecek yargısal bir mekanizma bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi sadece İçtüzük hükümlerinin soyut norm denetimini yapabilir. Bu çalışma, 1877 ilk Osmanlı parlamentosundan günümüze disiplin hükümlerini ve bunların 1982 Anayasası dönemindeki uygulamasını inceleyerek ulusal düzeyde yargı yolu ihtiyacını ortaya koymayı amaçlamaktadır. AU - Ülgen, Özen PY - 2019 JO - Legal Hukuk Dergisi VL - 17 IS - 200 SN - 1303-9210 SP - 3237 EP - 3290 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/338844 ER -