TY - JOUR TI - Globalleşme ve Ulus-Devlet AB - Bu makale, globalleşme ve ulus-devlet arasındaki karşılıklı etkileşimeodaklanmaktadır. Globalleşme temelli ‘evrensellik’ iddiaları, 1990’ların başında sosyalbilimlerde güçlü bir karşılık bulmuştu. Siyasal sınırların anlamsızlaştığı bir dünyayadoğru ilerlendiğine, ulus-devleti aşındıran dinamiklerin dolaşımda olduğuna dair kuvvetlibir inanç mevcuttu. Global değişim dinamiklerinin sınır tanımaksızın bütün ülkelerietkisi altına aldığı konusunda geniş bir mutabakat oluşmuştu. ‘Dünya toplumu’, ‘globaltoplum’ kavramları gittikçe genişleyen bir kullanım alanı buldu. Bugün, globalleşmeye dairiyimserliğin zayıfladığı ve ulus-devletlerin göreli olarak yeniden güç kazanmaya başladığıbir konjonktürden geçiyoruz. Hâlihazırda, globalleşme tartışmaları, çoğunlukla, eşitsizliklerve çatışmalar üzerinden yürüyor. Bu çalışmada globalleşme, toplumları ekonomik, siyasalve kültürel açıdan bütünleştiren, farklılıkları ve çatışmaları ortadan kaldıran bir süreçolarak ele alınmamaktadır. Globalleşme, bütünleşmeyi ve farklılaşmayı bir arada içerençok yönlü ve diyalektik bir süreci ifade etmektedir. Makalenin ana gövdesini, sosyalteorideki globalleşme tartışmaları oluşturmaktadır. Bu çerçevede, Giddens, Robertson,Beck ve Bauman’ın globalleşme analizleri üzerinde mümkün olduğunca kapsayıcıbiçimde durulmaktadır. Sonuçta, globalleşmenin gerçeklik boyutuyla ‘retorik’ boyutununayrıştırılması gereğine işaret edilmekte, ulus adına konuşabilecek ulus-devletten dahameşru bir aktörün henüz ortada olmadığı gerçeğinin altı çizilmektedir. AU - Önder, Tuncay PY - 2019 JO - İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi VL - 2019 IS - 49 SN - 2147-4524 SP - 207 EP - 220 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/363796 ER -