TY - JOUR TI - GELENEĞİN İCADI BAĞLAMINDA NASREDDİN HOCA KARİKATÜRLERİ AB - Gelenek,bir milletin tarih sahnesine çıktığı ilk andan başlayarak tarihî, içtimaî birikimler ve kültürel unsurlar çerçevesinde oluşturduğu, birtakım tekrar, sembol ve uygulamalara dayanan toplumsal kabullerdir. Bu yönüyle toplumu kuşatır ve topluluğun bütün unsurları üzerinde etki sahibidir. Toplumsal kabuller, geleneğin bağlayıcılığı neticesinde belirlenir. Gelenek, toplumun mazisiyle bugününü,tarihî birikimi kullanmak suretiyle harmanlar ve nesilden nesile aktarım yoluyla geleceğe uzanır. Bu sebeple kültürün aktarıcısı gelenektir.Teknik ve teknolojik gelişmeler, zamanla, geleneği de etkilemektedir. Gelenek, ihtiyaçlar ve çağın şartları çerçevesinde değişir, dönüşür ve güncele uyarlanır. Değişim, geleneğin yeni unsurlarla bütünleşmesi yoluyla meydana gelmekteyken; dönüşüm ve uyarlanma, maziye ait unsurlardan esinlenmek yoluyla yeni kabul, uygulama ve ürünlerin ortaya çıkarılması şeklinde gerçekleşir. Bu süreçler dışında, gelenek yeniden icat edilerek de çağa ayak uydurur. “İcat edilmiş gelenek” veya “geleneğin icadı”, geçmişin bağlarına dayanan yeni bir geleneksel yorum ve yer yer tamamen yeni bir gelenek meydana getirir. Bu bakımdan icat edilmiş gelenek, küreselleşen dünyada kültürel unsurların yaşatılması ve geleceğe aktarılmasında önemli bir rol üstlenir. Nasreddin Hoca; hazır cevaplığı, zekâsı, olaylar karşısındaki tutumu ve dünya görüşüyle Türk kültürünün en önemli yapıtaşlarından birisidir. Geçmişten günümüze, ismi çevresinde anlatılagelen fıkralar, Türk toplumunun mizah ve eğlenme ihtiyaçlarına cevap vermekle beraber, didaktik birer anlatı olma özelliği de taşımaktadır. Bu sebeple “Nasreddin Hoca” ismi, kolektif bellekte yaşayan fıkraları da aşarak bütün sanat eserlerinde kendine yer bulmayı başarmıştır. Gelenekte kendi başına yaşayabilme başarısı gösteren Nasreddin Hoca tipi; tiyatro, sinema, öykü ve roman gibi edebi ürünlerde sıklıkla kullanılmasının yanı sıra karikatür sanatında da kendine yer bulmuş ve birçok karikatüre konu edilmiştir. Mizahî yönü ve toplumu kuşatıcılığının da yardımıyla karikatürlerde önemli bir tip haline gelmiştir. Anakronik öğeler ve dönüştürümlerin kullanımıyla modern dünyaya taşınması, fıkralarının günümüz mizah anlayışıyla yeniden değerlendirilmesi, Nasreddin Hoca çerçevesinde yeni bir gelenek “icat” etmiştir. İcat edilmiş bu gelenek sonucunda Hoca’nın ismi etrafında anlatılan yeni fıkralar meydana gelmiştir. Çünkü karikatürlerde Nasreddin Hoca fıkralarına yapılan her bir gönderme, ekleme çıkarma, dönüştürüm, yeni, daha önce anlatılmamış bir fıkra yaratmaktadır.Bu çalışmada, farklı mizah dergilerinde yayınlanan Nasreddin Hoca karikatürleri, geleneğin icadı bağlamında incelenecektir. Nasreddin Hoca’ya atfedilen hangi fıkraların ne şekilde kullanıldığı, ne gibi anakronik ve edebi dönüştürümler yapıldığı, fıkralardan hareketle yeniden yaratımın ne şekilde gerçekleştirildiği ve kurgunun bozularak yeni formlara ne şekilde büründürüldüğü incelenecektir. Elde edilen bulgulardan hareketle, Nasreddin Hoca etrafında icat edilen yeni geleneğin vasıfları tartışılacaktır. AU - KIZILDAĞ, HASAN DO - DOI: 10.29228/TurkishStudies.37038 PY - 2019 JO - Turkish Studies - Language and Literature VL - 14 IS - 4 SN - 2667-5641 SP - 1971 EP - 1988 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/373572 ER -