Amaç: Bu çalışma ebe ve hemşirelerin premenstrüel sendromdakullanılan tamamlayıcı ve bütünleşik uygulamalara ilişkin görüşlerinibelirlemek amacıyla yapılan tanımlayıcı bir araştırmadır. Gereç veYöntemler: Çalışmanın örneklemini Aralık 2017-Nisan 2018 tarihleriarasında bir kamu hastanesinin kadın doğum ve çocuk hastalıkları servis ve polikliniklerinde çalışan izinli veya raporlu olmayan toplam 248ebe ve hemşire oluşturdu. Veri toplama araçları uygulanmadan öncegerekli etik kurul onayı ve kurum izni alındı. Araştırmanın verileri araştrmacılar tarafından oluşturulan veri toplama formu kullanılarak toplandı. Elde edilen veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma veki-kare testi kullanılarak analiz edildi. Bulgular: Ebe ve hemşirelerinyaş ortalamaları 36,69±7,61 yıl’dır. %53,6’sı da lisans mezunudur. Ebeve hemşirelerin %87,5’i masajı, %81,9’u gevşeme egzersizlerini,%77,4’ü fiziksel egzersizi, %76,2’si papatya çayını, %58,5’i yogayıpremenstrüel sendromda kullanılan tamamlayıcı ve bütünleşik uygulamalar olarak bildikleri belirlenmiştir. Araştırmaya dâhil olan ebe vehemşirelerin görüşleri incelendiğinde; %90,3’ünün uygulamalar hakkında hastaların bilgilendirilmesi, %63,7’sinin de uygulamalar için hastadan imzalı onam alınması gerektiğini ifade ettikleri saptanmıştır. Ebeve hemşirelerin %20,6’sının kullanılan uygulamaların rahatlatma-sedatif etkisi olduğunu, %16,1’inin de alerji riski olabileceğini belirttikleri belirlenmiştir. Ebe ve hemşirelerin öğrenim düzeyi ile premenstrüelsendromda kullanılan uygulamaların yararlarını ve risklerini bilme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır(p>0,05). Sonuç: Ebe ve hemşirelerin büyük çoğunluğu premenstrüelsendromda kullanılan tamamlayıcı uygulamaların isimlerini bildiklerini ve etkili olduğu görüşünü belirtmişlerdir.