TY - JOUR TI - Mustafa Şekip Tunç, Bergsonian Conservatism, andPassive Revolution AB - 1930’lar Türkiyesi oldukça tartışmalı bir sosyo-politik başlıktır. Bu konuda iki temel pozisyon saptanabilir: liberal-pozitivist olan 1930’lardaki dönüşümü ilerici bir hamle olarak görürken muhafazakar-idealist ise onu yukarıdan aşağı bir şekilde tarih ve gelenekten kopuş olarak değerlendirir. Bununla birlikte, ikisi arasında köprü olan başka okumalar da vardır. İşte bu çalışma, bunlardan birini çözümlemek için Mustafa Şekib Tunç, (1886-1958), bir Türk psikolog ve filozof, Henri Bergson (1859-1941), bir Fransız filozof, Emile Durkheim (1858-1917) bir Fransız sosyolog ve Antonio Gramsci (1891-1937) bir İtalyan filozof, arasında sonuncunun “pasif devrim” kavramı üzerinden 1930’lar Türkiye’sinin sosyo-politik dönüşümünü anlamaya katkı sunmak için bağlantılar kurmayı önermektedir. Temel argüman, anti-amprisist ve anti-pozitivist felsefesine ve Bergson’un spiritualist ve biyolojik-bütüncülllüğüne yaslanmasına rağmen, Tunç’un düşüncelerinin Durkheim’ın pozitivist kolektivizmi ile buluşmaktadır. Bu, Tunç’un temel ifadesini “imtiyazsız-sınıfsız-kaynaşmış-kitle” ve organik toplum formülasyonunda bulan 1930’ların pasif devrimini bir “muhafazakar devrim” olarak yorumlamasını mümkün kılmaktadır. Tunç, Bergson’u izleyerek, tarihi ve toplumu biyolojik bir şekilde, toplum içindeki sosyo-politik bölünmeleri ve mücadeleleri maskelemeye yarayan sosyo-işlevsel bir bütün olarak kavrar. AU - Subasi, Erol DO - 10.18491/beytulhikme.1590 PY - 2021 JO - Beytulhikme An International Journal of Philosophy VL - 11 IS - 1 SN - 1303-8303 SP - 139 EP - 154 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/410987 ER -