TY - JOUR TI - İslam Siyaset Düşüncesinde Siyasal Baskı Unsuru Olarak Biat -Ebû Hanife Örneği AB - İslam siyaset düşüncesinde biat, yönetenle yönetilen arasında bir akditanımlamaktadır. Bu kavramın ontolojik bakımdan değerlendirilmesigenel olarak İslam’ın din ile dünya arasında kurduğu ahlaki ilişkininanlaşılmasına bağlıdır. Daha sonra ise önemli sosyal değişmeler bağlamındaİslam düşüncesinde başta dini olmak üzere siyasi, ekonomik, kültürelalanlarda yaşanan gelişmeler dikkate alınmak durumundadır. Biat, dinin anakaynaklarında teorik ve pratik olarak anlaşılmasını kolaylaştıracak şekilde açıkbir anlam ortaya koymuştur. Kısaca ifade etmek gerekirse bu anlam, yönetenile yönetilenlerin temel hakları koruma konusunda evrensel yasa adına ahlakisonuçlar doğuracak şekilde bir sözleşmeyi iktiza etmiştir. Fakat dinî grubundoğası gereği karizmatik dini liderin vefatının ardından İslam teorik, pratik,sosyal ve ahlaki yönden önemli gelişmeler yaşamıştır. Bu arada, kurucu dinîliderin yokluğunda yaşanan kriz, daha ilk dönemden itibaren siyasal sistemdede birtakım dönüşümlerin ciddi işaretlerini vermiştir. Nitekim Ebû Hanîfe’ninyaşadığı döneme gelindiğinde biat, kurucu anlam setinden çok önemli ölçüdeuzaklaşarak adeta yönetici elitlerin siyasal pozisyonlarını güçlendiren siyasalbir mekanizmaya dönüştürülmüştür. Fırkalar nezdinde yaşanan tartışmalarliteratürde kavrama dair geniş bir anlam repertuvarı inşa etmiştir. Böyleceİslam’ın bütün kurumsal yapısında olduğu gibi siyasal bir eylem ve baskı unsuruolarak biat da çok büyük ölçüde bir rasyonalizasyon süreci ile yüzleşmekzorunda kalmıştır.Çalışma biatın Ebû Hanîfe tarafından siyasetin kontrolü, sivil bir girişimve muhalefet açısından kurumsallaştırılmak istendiği temel varsayımındanhareket etmiştir. Araştırmada Ebû Hanîfe’nin biatı hangi dini-sembolikevrenler ve toplumsal şartlardan hareketle kutsal bir inşaya dönüştürdüğüsorunsalı üzerinde durulmuştur. Ebû Hanîfe’de siyasal bir baskı unsuruolarak biat konusuna odaklanan makale, bu araştırma ile Ebû Hanîfe’nin biatkavramına yüklediği anlamın temel bileşenlerini açığa çıkarmayı hedeflemiştir.Dolayısıyla metodolojik bakımdan konu Ebû Hanîfe’ye dayandırılan eserler veliteratür bağlamında bir tekil olay incelemesi olarak ele alınmıştır. Araştırmada Ebû Hanîfe’nin biata yaklaşımı kendi özgün doğasında fenomenolojik bilgisosyolojisi açısından anlaşılmaya çalışılmıştır.Ebû Hanîfe’nin siyasal bir baskı unsuru olarak biat ile ilgili ulaştığıtasarıma bakıldığında bu konuda onun teorik bakış açısının, Kur’an, sünnet,sahabe uygulamaları ve kendi dönemindeki sosyolojik şartların belirleyicietkileri olduğu açıkça görülebilir. Her şeyden önce Ebû Hanîfe dünya kurma vedünya koruma stratejisini tevhit eksenli bir varlık hiyerarşisi içinde birbiriyleilişkili olmakla birlikte iki ayrı düzlem üzerine kurmuştur. Bu sebeple EbûHanîfe’nin din-şeriat, iman-amel gibi kategorik ayrımları onun din ve siyasetilişkisine yüklediği anlamı değerlendirmek için oldukça önemlidir. Ona göredin salt beşeri şartların dışında ahlaki ve şuurlu olarak bağlanılması gerekenve bu bağlamda bireysel ve toplumsal alanların düzenlenmesine yönelikdeğerler taşıyan evrensel ilkelerdir. Toplumsal bir çıktı olarak siyaset isesorumlulukların makrokozmosa göre düzenlendiği beşeri âlemle ilgili birinşadır. Başka bir ifadeyle siyaset toplumla ilgili dinsel bir yorumdur.Elbette epistemolojik olarak Ebû Hanîfe’nin biat konusunda dayandığı anaunsurlardan birisini de dinin temel kaynakları oluşturmaktadır. Özellikleburada o; Kur’an’ı, Kur’an karşısında dinî ve siyasi bir lider olarak peygamberive bu birikim karşısında sahabenin duruşunu kendi çıkarımları açısındanönemli birer veri kabul etmiştir. Nihayet bunlarla birlikte yaşadığı dönemdekidini, sosyal ve politik şartlar Ebû Hanîfe’de biatın anlam bagajını belirleyenbaşka bir unsur olmuştur. Özellikle bu noktada Ebû Hanîfe’nin kendi hayatıve toplumsallaşma çevresi özel bir öneme sahip olmuştur. Nitekim o, ailesininetnik kimliği sebebiyle kurucu Arap siyaseti karşısında toplumsal bağlamda birötekileştirme ile karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca nitelikli ve geniş bir epistemikgrup ile entelektüel ilişki içinde olmuş, çok kazandığı bir meslek yürütmüştür.Bütün bu ontolojik ve epistemolojik arka plan yanında onun hayat duruşu,Ebû Hanîfe’nin siyasal iktidarlarla ilişkisinde oldukça özgün bir yapı ortayaçıkarmıştır. Ebû Hanîfe’nin biat ile ilgili siyasal tutumunda adalet, halifeninseçiminde toplumsal mutabakat (meşveret) ve takva özel bir tasarımyaratmıştır. Fakat Ebû Hanîfe’nin Emevi saltanatının yıkılmasından sonraevrensel yasaya bağlı kalacağını ümit ettiği ilk Abbasi Halifesi Ebu’l-Abbas’abiatını bir kenara koyarsak neredeyse ömrünün tamamı bu anlamda bir kriziçinde geçmiştir. Siyasal anlamda zor günlerden geçen iktidarlar onun diniotoritesinden faydalanmak istemişlerdir. AU - Erdiç, Şaban DO - 10.14395/hid.874137 PY - 2021 JO - Hitit ilahiyat dergisi VL - 20 IS - 1 SN - 2757-6957 SP - 291 EP - 316 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/437948 ER -