TY - JOUR TI - Miyastenia Gravis Tarihçesine Yeniden Bir Bakış AB - Miyastenia gravis’i (MG) ilk olarak Thomas Willis’in 1672 yılındatarif ettiği düşünülür. MG’ye esas ilgi 19. yüzyılın ortalarından sonrabaşlamış ve 150 yıllık sürede MG hakkında geniş bilgi edinilmiştir.Bu derlemenin amacı, MG tarihçesini belli bir sistematik içindetoparlamak ve İstanbul Üniversitesi deneyimini kısaca aktarmaktır. MGtarihçesi dört döneme ayırarak incelenmiştir: 1868–1930, 1930–1960,1960–1990 ve 1990–2020. İlk dönemde (1868–1930), MG’nin bütünklinik özellikleri tanımlanmıştır. Sinir-kas arasındaki iletimin fizyolojik/farmakolojik özellikleri anlaşılmaya başlanmış, ardışık sinir uyarımınıntemelleri atılmıştır. Kürar zehirlenmesine benzetilen MG’ye toksik birajanın neden olduğu düşüncesi hakim olmuş, MG ile timus ilişkisidikkati çekmeye başlanmıştır. Tedavi ile ilgili kayda değer bir gelişmeolmamıştır. İkinci dönemde (1930–1960), nöromüsküler kavşakta iletiminasetilkolin aracılığıyla olduğu anlaşılmıştır. Ardışık sinir uyarımı MGtanısında kullanılmaya başlanmıştır. MG’nin otoimmun bir hastalıkolabileceği fikri doğmuş, bu amaçla yapılan deneyler sonuç vermeyebaşlamıştır. Bu döneme damgasını vuran antikolinesterazların vetimektominin tedavideki yerini almasıdır. Üçüncü dönemi (1960–1990)MG açısından devrimsel bir dönem olarak kabul etmek mümkündür.Önemli immunolojik mekanizmalar aydınlatılmış (asetilkolin reseptörizolasyonu, anti-asetilkolin reseptör antikoru bulunması) ve MG’ninotoimmun bir hastalık olduğu gösterilmiştir. Tedavinin çehresini tümüyledeğiştiren pozitif basınçlı mekanik ventilasyon ve kortikosteroidlerinyanı sıra plazma değişimi/İVİg ve azatioprin kullanıma girmiştir.Dördüncü dönemde (1990–2020), anti-MuSK antikoru bulunmuş veimmunolojide yeni gelişmeler kaydedilmiştir. Videotorakoskopikyöntemle yapılan timektomi, ameliyatla ilişkili morbidite ve mortaliteninazalmasını sağlamıştır. Yeni ilaçlar kullanıma girmiş ve klinik çalışmalaryapılmaya başlanmıştır. Değerli kılavuzlar hazırlanmıştır. Derlemeninson bölümünde, MG konusunda Türkiye’de öncü olan İstanbulÜniversitesi’nin deneyimi anlatılmıştır. AU - deymeer, feza DO - 10.29399/npa.27315 PY - 2021 JO - Nöropsikiyatri Arşivi VL - 58 IS - 2 SN - 1309-4866 SP - 154 EP - 162 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/459019 ER -