TY - JOUR TI - İSLÂM KELÂMI AÇISINDAN MÛCİZE KERÂMET İLİŞKİSİ AB - Mûcize ve kerâmet mevzusu, kelâm ilminin nübüvvet meseleleri arasında yer alır. Klasik kelâm ilminde mûcize nübüvvetin dayanağı olarak kabul edilir. Kerâmet ise velî kişilere nispet edilen hârikulâde hadiselerdir. Allah’ın elçilerini teyit etmek üzere yarattığı hadiseler, genellikle tabiat kanunlarının bir süreliğine askıya alınması şeklinde gerçekleşir. Kelâm okulları mûcizeyi nübüvvetin delili olarak değerlendirmişken kerâmet üzerinde ihtilaf etmişlerdir. Mu’tezile, mûcizenin temel işlevinin nübüvvetin ispatına yönelik olduğunu kabul etmiş ve çoğunluk, peygamber dışındaki kimselerden hârikulâde bir hadisenin zuhur etmesinin nübüvvet müessesesini zedeleyeceğini savunmuştur. Ehl-i Sünnet ise mûcizenin peygambere özgü olduğunu vurgulamış ve -bazı istisnalar olmakla beraber- kerâmetin vukuunu imkân dâhilinde kabul etmiştir. Bu çerçevede makalede mûcizenin mahiyeti, hakikati, şartları, peygamberlerin doğruluğuna delâleti, kerâmetin hakikati, imkânı, mûcize ile ilişkisi ve doğruluk kıstası olarak ele alınıp alınamayacağı hususları incelenmiştir.Anahtar Kelimeler: Mûcize, Keramet, Velî, Peygamber, Nübüvvet. AU - ünverdi, veysi DO - 10.34085/buifd.746600 PY - 2020 JO - Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi VL - 0 IS - 16 SN - 2147-0774 SP - 1 EP - 20 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/472567 ER -