TY - JOUR TI - CHAKRABARTY, MOORE VE İNSAN GENLERİ BRCA1/2: ABD’DE GEN PATENTLERİNİN HUKUKÎ GEÇMİŞİ, AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE’DEKİ DÜZENLEMELER VE BİR BİYOETİK DEĞERLENDİRME AB - Yirminci yüzyıl sonlarına kadar uzun yıllar canlı varlıkların patentlenemeyeceği düşünülmüşken, 1970’lerden itibaren Amerikan mah-kemelerinde biyolojik materyaller için yapılan patent başvuruları lehine alınan tarihî kararlar sonucunda, bu durum değişmiştir. Bilimsel olarak yapılamaz olanlar laboratuvarlarda yapılabilir hale geldikçe, ticarî başvuru ve hukukî kararlarda, mikroorganizmalardan insana doğru, giderek daha ileri gidilmiştir. Öyle ki tıp ve biyoteknoloji tarihinden de görüleceği üzere; Chakrabarty vakasında genetik mühendislik ürünü bakteriler, OnkoFare ve koyun Dolly vakalarında transgenez ve klonlama ürünü hayvanlar, bir hücre hattının söz konusu olduğu Moore vakasında ve de güncel BRCA1/2 gen patentleri davasında ise insan bedeninin parçaları patentlenmiş ya da patent konusu olmuştur. Bu çalışmada, biyolojik (genetik) materyallerin patentlenişine dair ABD patent hukukundan tarihte birer dönüm noktası teşkil etmiş olan bazı emsal kararlar yeniden gözden geçirilmiş, yanı sıra Avrupa Birliği ve Türk (genetik) patent mevzuatına değinilmiş, ardından bu tür patentler lehine işleyen hukukî süreç, insan bedeninin ticarî patentlenebilirliği aleyhinde argümanlarla, (biyo)etik açıdan değerlendirilmiştir. Hukukî ve malî gerekçeleri olsa da, gen patentlerinin aynı zamanda patentlenen genler üzerinde başkalarınca yapılabilecek araştırmaları engellemek suretiyle bilimsel, diyagnostik genetik testlere ve bağımsız doğrulama testlerine erişimi kısıtlamak suretiyle klinik, ve insan bedeninin metalaştırılması cihetiyle de biyoetik sakıncaları vardır. AU - Metin, Sevtap AU - KARAMAN, MUHAMMET AU - Temel, Mustafa Kemal AU - Ertin, Hakan PY - 2021 JO - Tıp Hukuku Dergisi VL - 10 IS - 20 SN - 2147-1045 SP - 205 EP - 242 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/486292 ER -