TY - JOUR TI - KUR’ÂN VE SÜNNETE BAĞLILIĞI AÇISINDAN TASAVVUF AB - Tasavvuf, meşrûiyetini Hz. Peygamber’in hayatından alır çünkü onun hayat tarzında iki husus çok belirgindir: Zâhidâne bir yaşam ve farzlarla yetinmeme. Tasavvuf tarihi açısından bakıldığında, Hz. Peygamber’i de içine alan hicrî ilk iki asır zühd dönemi adıyla anılır. Üçüncü yüzyıla gelindiğinde ise, tasavvuf karşıtlarının sistematik biçimde sûfîlere yönelik eleştiri ve baskıları görülmektedir. Bunun -tasavvufî ifadeyle- hayırlı sonucu, tasavvufun meşrû bir ilim olduğunu muhaliflere anlatma gayesi güden dört ve beşinci yüzyıllarda yazılmış tasavvuf klasikleridir. Bu eserlerde iki husus dikkat çekicidir: Birincisi, eserlerin zikrettiğimiz yazılış amacı; ikincisi ise, tasavvuf terminolojisini oluşturan kelimelerin naslardan istinbat edildiğinin ortaya konulmuş olmasıdır. Bu dönemde yer almayan iki kavram ise, felsefî dönem tasavvufunda ve özellikle İbnü’l-Arabî’nin metafiziğinde büyük bir yer tutmuş olan hakîkat-i Muhammediyye ve insan-ı kâmil kavramlarıdır. Bu kavramlardan birincisi, yaratılışın nasıl olduğunu açıklarken; diğeri de yaratılış amacını izâh etmektedir. Her iki kavramın ortak özelliği ise, Hz. Peygamber’in ontolojik konumundan doğmuş olmasıdır. AU - AKAR, AYSE MINE PY - 2021 JO - Diyanet İlmi Dergi VL - 57 IS - 4 SN - 1300-8498 SP - 1187 EP - 1216 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/495479 ER -