TY - JOUR TI - İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Dini Hitabet Öz Yeterlik Algılarına Yönelik Bir Araştırma AB - Yüksek din öğretimi kurumlarının temel amaçlarından biri de halka yönelik din hizmetlerinin ifasını gerçekleştirecek ve hem yaygın hem de örgün din eğitimi faaliyetlerini etkili bir şekilde yürütebilecek nitelikte din görevlisi ve din eğitimi öğretmeni yetiştirmektir. Hangi görevi ifa ederse etsin ilahiyat eğitimi almış bir eğitimcinin hedef kitleye dinî mesajları ulaştırabilmesi büyük oranda onun iletişim becerilerinin iyi olmasına bağlıdır. Zira o, farklı ortamlarda çoğunlukla çeşitli özelliklere sahip topluluklara hitap ederken, dinî mesajların alıcı olan kitleler tarafından en iyi şekilde alınması ve kavranmasını hedeflemektedir. Din eğitimcisinin ya da görevlisinin dini hitabet becerileri bu amacın gerçekleşmesini sağlayacak yeterliliklerden biridir. Dini hitabetin içeriği hazırlama, belirli aşamalara uygun olarak sunma, vurgu ve tonlamalara dikkat etme, beden dilini kullanma ve uygun örneklerle konuyu somutlaştırma gibi unsurları vardır. Ancak dini hitabetin başarıya ulaşması için hitabeti yapacak kişinin topluluk önünde konuşma kaygısının bu işi yapmaktan kaçmasına neden olacak düzeyde olmaması, kendine güvenmesi, motivasyon sahibi olması, hitabet öz yeterlik algısına sahip olması gerekmektedir. Öz yeterlik algısı bireyin yaşamda bir işi yapabileceğine ilişkin kendine olan güvenini ifade eder. Bir eylem ile ilgili öz güven düzeyi yüksek olan bireyin, o eylemi gerçekleştirme eğilimi de yüksektir. Hayatta başarılı olmanın motivasyonunu sağlayan bireyin öz güven düzeyi, dini hitabet uygulamasında ve topluluk önünde konuşma etkinliklerindeki başarının ya da başarısızlığın nedeni olabilir. Din eğitimcilerinin dini hitabet konusunda başarılı olmaları en fazla almış oldukları mesleki eğitim ile ilişkilidir. İlahiyat fakültelerinde dini hitabet ve mesleki uygulama dersi kapsamında, öğrencilere dini hitabetin nasıl yapılacağı konusunda gerekli bilgiler verilmektedir. Ancak bir dönemde iki saat olarak verilen bu derste uygulama boyutu eksik kalmakta, benzer ya da gerçek ortamlarda yeterince pratik yapma fırsatı bulamayan öğrenciler bu dersten yeterince faydalanamamakta, dolayısıyla topluluk karşısında dini hitabette bulunma konusunda kaygılarını giderip olumlu öz yeterlik algısı kazanamamaktadırlar. Bu araştırmanın amacı, ilahiyat fakültesi öğrencilerine yönelik hazırlanan “Dini Hitabet Uygulamaları”nın öğrencilerin dini hitabet öz yeterlilik algılarına etkisini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışma, tek gruplu deneysel tasarım modeline dayanmaktadır. Veri toplama aracı olarak, bilişsel, duyuşsal ve uygulama faktörlerinden oluşan “Dini hitabet Öz Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Geliştirilen “Dini Hitabet Öz Yeterlik Algısı Ölçeği”, 40 maddeli, bilişsel, duyuşsal ve uygulama olarak 3 faktörlü, 5’li Likert tipi ifadelerden oluşmaktadır. Ölçeğe ilk test ve son test aşamalarında uygulanan güvenirlik ve geçerlilik çalışması sonucu ölçüm aracına ait geçerlilik ve güvenirlik değerleri test aşaması toplam açıklanan varyans (%81,02), KMO Bartlett’s Test Cronbach’s Alpha İlk-Test 92,7 Son-Test 89,1 olarak gerçekleşmiştir. Literatürde toplam açıklanan varyansın en az %50 olması gerektiği belirtildiği göz önüne alındığında ölçek varyans değerinin yeterli olduğu görülmüştür. KMO değerinin asgari kabul düzeyi 0,7 olduğu göz önüne alındığında, İlk-Test (0,902) ve Son-Test (0,876) aşamalarında bu değerin üzerine ulaşıldığı söylenebilir. İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden araştırmaya gönüllü olarak katılan 137 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Verilerin analizi için betimsel istatistik kapsamında Eşleştirilmiş Grup t Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ilahiyat fakültesi öğrencilerinin dini hitabet öz yeterlik algılarının ön testsonucu ölçek ortalamasının altında/düşük düzeyde olduğu, uygulama sonrası son test ortalamalarının yüksek düzeyde olduğu, tasarlanan ders uygulamasının öğrencilerin dini hitabet öz yeterlik algılarını olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Ön test uygulamasında ölçeğin duyuşsal faktöründen alınan puan ortalamasının diğer faktörlere göre en düşük düzeyde olan faktör olduğu, son test uygulamasında ise yine duyuşsal faktörden alınan puanın en yüksek ortalama olduğu dikkat çekici bir sonuç olmuştur. Çalışma sonucunda ulaşılan bulgular ışığında, ilahiyat fakülteleri ders programında V . yarı yılda haftada iki saat teorik olarak ‘Hitabet ve Mesleki Uygulama’ adıyla dini hitabete yönelik olarak verilen derslerin daha etkili ve uygulaması olacak şekilde tasarlanması; müftülüklerle işbirliği yapılarak dersin uygulamalarının bir kısmının camiler, Kur’an kursları ve dinî sosyal hizmet alanlarında yapılması; dersin öğretim programının içeriğinde mesleğe karşı duyuşsal kazanımlara yeterince yer verilmesi; vaizlik, dinî sohbet ve konferans gibi dini hitabeti oluşturan formlar ile ders içerikleri, yöntemler ve yeterlilikler üzerine geliştirici bilimsel çalışmalar yapılması şeklinde öneriler sunulmuştur. AU - UÇAR, RECEP AU - Bozkurt, Mustafa DO - 10.33420/marife.1001594 PY - 2021 JO - Marife Dini Araştırmalar Dergisi VL - 21 IS - 2 SN - 2630-5550 SP - 1109 EP - 1121 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/502928 ER -