TY - JOUR TI - Arap Dilinde Fâili “Şahıs Olmayan” Fiiller -Kur’ân-ı Kerîm Örneği- AB - Her dilde olduğu gibi Arap dilinde de cümlenin temel yapı taşlarından biri olan fiiller, şahıs ve zamanla birlikte iş, oluş bildiren kelimelerdir. Arapçada fiillerin fâilleri fiilin içinde müstetir olabileceği gibi fiile bitişen bir zamir de olabilir. Ya da fiilden sonra gelen zahir bir isim veya masdar-ı müevvel olarak cümlede yer alabilir. Arapça sözdiziminde önemli bir yeri olan fâillere delalet ettikleri anlam açısından bakıldığında ise bu sözcükler; büyük oranda şahıslar ya da şahıs yerine kullanılan zamirlerdir. Bazen de mana ismi, cansız varlık, bitki ve hayvan ismi ya da doğa olayları ve meteorolojik durumlar olarak karşımıza çıkar. Ancak birtakım fiiller de vardır ki fâilleri hiçbir zaman şahıs (kişi) olamaz, şahıs zamiri olarak da sadece gâib müzekker ve gâibe müennes üçüncü şahıs zamiri olan “o” kullanılır. Bu zamir de “kişi” olan şahsı ifade etmez. Çünkü bu fiillerde fâil; mana ismi, mastar-ı müevvel ya da bitki, hayvan ve cansız varlıkları tanımlayan kavramlar olur. Gerek klasik gerekse modern dilbilimcilerin eserlerine bakıldığında, fâil konusunda bu tür bir tasnife gidilmediği dikkati çekmektedir. Günümüzde ise dilbilim sahasında çalışan ‘Alâ İsmâ‘îl el-Hamzâvî bu konuda bir inceleme yapmış ve Arap dilindeki fâili şahıs olmayan fiilleri “ef’âl lâ şahsiyye” (أَفْعَالٌ لَاشَخْصِيَّةٌ) adıyla terimleştirmiştir. Bu fiillerin bazılarının fâilleri asla şahıs olamazken, bazıları da ancak mecâzî anlamda kullanıldıklarında fâilleri şahıs olabilir. Mesela “gerekmek” (اِنْبَغَى - يَنْبَغِي) ve ( وَجَبَ - يَجِبُ), “uygun olmak” (جَدُرَ - يَجْدُرُ), “mümkün olmak” (أَمْكَنَ - يُمْكِنُ), “meydana gelmek” (حَدَثَ – يَحْدُثُ), “ortaya çıkmak” (اِتَّضَحَ – يَتَّضِحُ), “kolay olmak” (سَهُلَ – يَسْهُلُ), “zor olmak” (صَعُبَ – يَصْعُبُ), “içermek, kapsamak” (شَمِلَ – يَشْمَلُ), “geniş olmak” (وَسُعَ - يَوْسُعُ), “vakti gelmek” (حَانَ – يَحِينُ), “tamam olmak” (تَمَّ – يَتِمُّ), “imkânsız olmak” (اِسْتَحَالَ – يَسْتَحِيلُ), “yok olmak” (اِضْمَحَلَّ – يَضْمَحِلُّ) ve “boşa gitmek” (حَبِطَ – يَحْبَطُ) gibi ya da güneşin doğmasını (شَرَقَ – يَشْرُقُ), batmasını (غَرَبَ - يَغْرُبُ), gecenin kararmasını (غَسَقَ - يَغْسِقُ), güneşin ve ayın tutulmasını (كَسَفَ – يَكْسِفُ), (خَسَفَ – يَخْسِفُ), rüzgârın şiddetli esmesini (عَصَفَ - يَعْصِفُ) veya “havlamak” (نَبَح - يَنْبَحُ), “miyavlamak” (مَاءَ – يَـمُوءُ) gibi hayvanlara özgü sesleri ifade etmede kullanılan fiillerin fâilleri şahıs olamaz. Bu yüzden bu tür fiiller, gâib ve gâibe zamiri olan (هُوَ) ve (هي) dışındaki zamirlere göre çekimlenemezler. Ayrıca medih ifade eden (حَبَّذَا) ve zem için kullanılan (لَا حَبَّذَا) gibi fiillerin fâilleri de hiçbir zaman şahıs olamaz. Çünkü bu fiiller (حَبَّ) mazi fiiliyle (ذَا) ism-i işaretinden oluşur. Fâilleri de daima kendisine bitişik haldeki (ذَا) ism-i işaretidir. Bunların dışında sonuna (ما) kâffe birleşen (طَالَمَا - كَثُرَمَا – قَصُرَمَا – شَدَّمَا – قَلَّمَا - عَزَّمَا) gibi fiillerin fâilleri de kişi olamaz. İşte bu makalede öncelikle fiil ve fâilden kısaca bahsedilecek; sonrasında fiiller, fâili şahıs olup olmamasına ya da hem şahıs hem mana ve varlık ismi olmasına göre kategorize edilecek, ayrıca cümle içindeki kullanım biçimleri bakımından da ele alınıp incelenecektir. Son tahlilde ise Müslümanların kutsal kitabı ve Arap filolojisinin birincil referansı olan Kur’ân-ı Kerîm’de fâili kesinlikle şahıs olmayan fiiller tek tek ele alınacak, fiillerin fâillik durumlarına ilişkin açıklamalar yapılacak, konuyu örnekleyen ayetlerden mümkün mertebe bolca aktarımlarda bulunulacaktır. Aynı şekilde Kur’ân’da fâili şahıs olmadığı halde Kur’ân metni dışındaki bazı kullanımlarda fâilinin şahıs olması muhtemel fiillere de ilgili ayetlere referansla işaret edilecek ve bu fiillerin fâillerinin neler olduğu izah edilmeye çalışılacaktır. AU - KAVAK, FADIME DO - 10.52637/kiid.1060170 PY - 2022 JO - Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Online) VL - 5 IS - 1 SN - 2757-8399 SP - 204 EP - 230 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/528302 ER -