TY - JOUR TI - Kurban Olarak Kesilecek Olan Hayvanın Cinsi AB - Gerek hedy, gerek udhiyye ve gerekse de akîka olarak kesilecek olan hayvanlar için behîmetü’l-en‘âm terkibi kullanılmaktadır. Bu terkip Kur’ân-ı Kerim’de üç yerde geçmekte ve geçtiği bu üç yerde de Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanlıklar ile ilişkilendirilmektedir. Behîme, önceleri temyiz kudreti ve aklı olmayan tüm canlılara verilen bir terim iken sonrasında sadece dört ayaklı kara hayvanları ve deniz canlıları için kullanılan bir terim haline dönüşmüştür.En‘âmın hangi hayvanları ifade ettiği ise tartışmalıdır. Sözlüklerde ve tefsirlerde terimin kullanım alanlarına ilişkin daha detaylı bilgiler bulunmaktadır. Tefsirler ile sözlüklerde en‘âmın hangi hayvanlar için kullanıldığı hususunda ihtilafın vuku bulduğu söylenmelidir. Bu eserlerde terime, fakihlerin yüklediği anlamdan farklı anlamların da yüklendiği görülmektedir. Bazıları, yırtıcı hayvanları dahi bu sınıfa dahil ederken, bazıları sadece yabânî ve otçul hayvanları bu sınıfa dahil etmektedir. Bazıları ise Kur’ân âyetlerinden hareketle en‘âmı diğer hayvanlardan temyiz etme gayreti içerisinde olmuşlardır. Nitekim bu gruptaki müfessirlere göre en‘âm hayvanlar; otçul olan, eti yenilebilen, sütü içilebilen ve binek olarak kullanılmayan hayvanlara verilen isim olup bunlar deve, koyun, keçi ve sığır olmak üzere -erkekli dişili- sekiz sınıftır.Fürû fıkıh eserlerinde ise kurban kesilecek olan hayvanların en‘âm cinsinden olmasının zorunluluğundan bahsedilirken en‘âm cinsi hayvanların sadece, davar, deve ve sığır cinsi hayvanlar olduğu üzerinde durulur. Özellikle Hz. Peygamberin bu tür hayvanları kurban olarak kesmesi veya bu tür hayvanların kurban olarak kesilmesine cevaz vermesi ulema açısından bir sınırlama olarak telakki edilmiş ve bu minvalde değerlendirmeler yapmışlardır. Bu yüzden bu hayvanlar dışındaki hayvanların kurban edilemeyeceği konusunda -en azından dört mezhep- fakihlerinin bir icmâsı oluşmuştur.Bununla birlikte bu çalışmada bir hayvanın kurban edilebilmesi için sadece en‘âmdan olmasının yeterli olup olmadığı, ayrıca başka şartların varlığının gerekip gerekmediği üzerinde durulacak, mezheplerin konu ile ilgili yaklaşımlarına yer verilecektir. Buna ek olarak kurbanlık hayvanın cinsi konusunda cumhurdan faklı düşünen Zâhirilerden İbn Hazm (öl. 456/1064) ile Zeydiyye’den Hasan b. Salih’in (öl. 168/784-785) görüşleri de burada yer bulacaktır. Bu çalışmamızda öncellikle Kur’ân ve Sünnet’te kurbanlık olarak kesilecek hayvanlarla ilgili kullanılan terimlerin ne olduğu üzerinde durulup akabinde behîmetü’l-en‘âm’ın kavramsal çerçevesi çizilecek ve kapsamı ile ilgili dil alimleri ile müfessirlerin görüşlerine yer verilecek, daha sonra ise kurban edilecek hayvan ile ilgili fürû fıkıhta zikredilen şartlar ele alınacaktır. En sonda ise kurban edilen hayvanlar sınıfına dahil olup olmadığı bilinmeyen hayvanlar incelenecek ve fürû fıkıhtaki şartlar çerçevesinde söz konusu hayvanların kurban edilip edilmeyeceği üzerinde durulacaktır. Makalemizde en az iki nesil öncesinde evcilleştirilmiş olan en‘âm cinsi hayvanlardan kurban olacağı söylenecektir. Ayrıca tek hörgüçlü ve çift hörgüçlü develer (Arap devesi ve Asya devesi) hariç, yeni dünya develeri olarak da bilinen, evcilleştirilmesi binyıllar öncesine dayanan lama ve alpakanın kurbanlığının, fürû fıkhın şartları çerçevesinde herhangi bir sorun teşkil etmediği, buna karşın hâli hazırda evcil olmayan vikunya ve guanako türü develerin evcil olmamaları dolayısıyla kurban olamayacağı ifade edilecektir. Son olarak ise buffalo gibi yabani sığırlar ile geyik ve karacagillerden kurban olup olmayacağına değinilecektir. AU - Aykul, Abdulmuid DO - 10.30623/hij.1104248 PY - 2022 JO - Harran ilahiyat dergisi (Online) VL - 0 IS - 47 SN - 2791-6812 SP - 209 EP - 226 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/529696 ER -